- İnsanlardaki süslenme dürtüsü, onları en eski zamanlarda kolay bulunabilen ve kolay işlenebilen, bitkiler, kabuklar, çakıl ve kemiklerden yararlanmaya itmiştir. Metal işçiliğinin gelişmesi ile takı kulvar değiştirmiştir. Metal teknolojisinin ilk önce Mezopotamya’da mı yoksa Mısır’da mı geliştiği tartışmalı bir konudur. Ama MÖ 3000’lere gelindiğinde Ön Asya kuyumculukta artık oldukça ileridir. Burada ve Mısır’da taş işçiliğinin de çok gelişkin olduğunu biliyoruz. Mücevher için kullanılan taşların bir kısmı Asya’dan gelmekte idi. 18. yüzyılın ortalarında Güney Amerika’da, 19. yüzyılın ikinci yarısında ise Güney Afrika’daki elmas yatakları bulununcaya kadar Asya taş konusunda tek kaynaktı. Takı yapımında altın kullanımı çok önemliydi. MÖ 4. yüzyıldan itibaren Makedonya Kralı II. Philip’in Batı Trakya’daki altın madenlerini işletmesi ve oğlu Büyük İskender’in fetihleri ile altın daha çok kullanılmaya başlamıştır.
- Takılar giysileri zenginleştirmek amacıyla bir süs ögesi olarak kullanılan, toplum içindeki statünün bir göstergesi olan, dini inançlarla veya gösterilen başarılarla da ilgili olabilen parçalardır. Takılar, dini inançlar açısından muska ve benzeri olabildiği gibi, mezar hediyesi de olmuştur. Değişik devirlerde küçük farklar gösterdiklerinden arkeolojik tarihlemede çanak-çömlek kadar kesin kanıt değildirler. Beraberlerinde bulunan ölü hediyeleri ait oldukları tarihe ışık tutar. Antik takılar hakkındaki bilgiler heykeller, kabartmalar ve vazo resimleri üzerindeki betimlemelere de dayanır.
Abydos, altın, Antik Dönemde Takı, Büyük İskender, Firavun XI. Ramses, giysi, Kuyumculuk, Makedonya Kralı II. Philip, Osiris Tapınağı, takı, Yeni Krallık Dönemi
Leave A Reply