AVANGARD
- Başkaldırı.
- Politik ve sanatsal ilericilik.
- Askerlik terimi olarak siyasal dönüşümleri anlatır.
- Avangardist: Lanetli, asi, serkeş, hayalperest, anarşist.
- Şoke etme, şaşırtma, skandal yaratma.
- Özgürleştirici bir edim.
- Egemen olana diklenip onu bastırmak zorunlu koşulu.
- Radikalizm onun enerji kaynağı.
- Her tür provokasyona açık.
- Yaratıcı sürece dahil olmaya bir çağrı.
- Sanat aracılığıyla toplumu dönüştürmeyi umar.
- Gelenekten koparak gerçekleştirilir.
- Reddetme zorunluğundan kaynaklanır.
- Sanat sorgulanır.
- Her yenilik avangard değil.
- Avangardist eser, anlamının yorumlanmasına izin verecek bütünsel bir izlenim bırakmaz.
- Avangardist sanatçının amacı, anlamın reddedilmesidir. Şok yaratarak yaşama tarzının değiştirilmesi amaçlanır.
Tarihsel dönüşüm açısından baktığımızda:
- 1848 öncesi: Topluma yönlendirilmiş başkaldırı. Courbet.
- 1868: Burjuvaya, burjuva sınıfında sanatın statüsüne yönlendirilmiş başkaldırı. Varoluşları sorunlu, topluma ve kendilerine yabancılaşmış sanatçılar: Manet, Baudelaire, Flaubert.
- 1920’ler: Sanatın kendisine ve kurumlarına başkaldırı. İki Dünya Savaşı arası yaşanan Dadacılık, Gerçeküstücülük. İkinci Dünya Savaşı ertesi Letrizm akımı.
Türkiye’de İkinci Yeni, kendinden önceki şiir biçimlerinin dışına çıkma, önceki şiir anlayışını yıkmayı amaçlayan avangard bir akımdır. Orhan Pamuk yenilikçidir ama avangard değildir.
NEO-AVANGARD 1968
- Mevcut politik, kültürel, toplumsal yapının meşrulaştırılmasını sağlayan bir tavır izler.
- Sanat ile sanat yönetimi birbirine karışır; sanatçılar kurumların düşmanı değil, sorumlularıdır.
- Savaştığı kurumlara yenik düşmüşlerdir. Geriye şoke etme, şaşırtma ve skandal yaratma teknikleri kalmıştır.
- Duchamp’ın pisuvarı müze ve sergi salonu kurumlarının yıkımını hedefliyordu. Happening’ler, Dadaist gösterilerin isyan değerine ulaşamamaktadır, şoke etme etkisini kaybetmişlerdir.
- Ama, uyandırdığı umut ve tehdit kalıcı olmuştur.
Yararlanılan Kaynak: Avangard Kuramı, Peter Bürger, İletişim Yayınları, 2012.
Leave A Reply