“Hiç kimsenin bir Yahudi kadar kurtulmak için para ödemeyeceğini düşünüyordu ve bir kasabada Yahudiler kadar kimsenin korkuyu çevreye yaymaya uygun olmadığı görüşünde ısrar ediyordu.” (Sayfa 442)
“Vezirler durmadan değişirler, gelir ve giderler. Ama biz burada kalır, her şeyi hafızamızda saklarız, sabırla ve tahammülle katlandığımız hakaretlerin hepsini kaydederiz, kendimizi nasıl koruduğumuzu ve bu beladan nasıl yakamızı sıyırdığımızı, hepsini yazarız ve bu pek pahalıya satın aldığımız tecrübeleri babadan oğula devrederiz. Evet, bundan dolayıdır ki, para çekmecelerimiz iki katlıdır. Vezirin elleri ancak bir tanesine ulaşır ve hepsini boşaltır, fakat altındakinde, bizim çocuklarımızın hayatlarını kurtarmamız, başları dara düşünce bizimkilere ve dostlarımıza yardım etmemiz için, daima bir parça bir şeyler bulunur…..” (Sayfa 485)
“Efendiler daima hareket halindedirler, eser savururlar ve kuvvetlerini harcarlar. Ama biz büyük bir sabırla oturur, çalışırız ve kazancımıza bakarız. Ve bundan dolayıdır ki, bizde her şey daha uzun ömürlüdür ve her zaman da bir parça bir şeyler bulunur.” (Sayfa 485)
“Yalnız Doğulular nefretlerini bu derecede açık gösterirler.” (Sayfa 39)
“Doğu’da ölümün farkında değilmiş gibi davranılır, onunla ilgili olan her şey, çabucak, fazla kelime harcamadan ve merasimsiz derlenip toparlanır.” (Sayfa 61)
“Sonra konsolos, şaşarak ve umutsuzluğa düşerek, bu sert Doğu okulunun ebediyen sürüp gideceğini ve burada sürprizlerin asla sonunun gelmeyeceğini, aynı zamanda beşeri münasebetler için de gerçek bir ölçü, değişmez bir yargı ve hiçbir sürekli değer bulunamayacağını kendi kendine söylüyordu.” (Sayfa 228)
“Doğu’da insanın yazdığı sözlerle gerçek iş yaşantıları arasında hiçbir münasebet yoktu.” (Sayfa 238)
“O, Fransa’yı kendi memleketine benzemediği için seviyordu, bundan dolayıdır ki, onda bulunan, kendi memleketinde bulamadığı ve bu yüzden de ruhunda karşı konulmaz ihtiyacını hissettiği her şeyi seviyordu.” (Sayfa 173)
“Osmanlı hükümetinin idare düzenleri bize göre mantıksız, anlaşılmaz ve bizi devamlı olarak hayret ve şaşkınlığa düşürecek bir tarzdadır.” (Sayfa 86)
“Yolların iyi olması, Hristiyan dış dünyası ile her çeşit nakliye bağlantısı, onlarca düşmana yol vermek ve kapı açmak, onların reaya üzerindeki tesirlerini kabul etmek ve Osmanlıların iktidar üstünlüklerini tehlikeye düşürmek anlamına geliyor.” (Sayfa 91)
Travnik Günlüğü, İvo Andriç, İletişim Yayınları, 1999.
Leave A Reply