Tanımadığım bir yazarın kitabını alırken bu kitabın veya yazarının bir ödül kazanıp kazanmadığına bakarım. Benim bilmediğim yazarın başkaları tarafından beğenilmiş olması bana bir sigorta olur. Okumadığım ve tanımadığım onca kitap ve yazar varken, zamanımı bir nevi garantiye almak isterim. Yargısına güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi de bana aynı güveni sağlar.
Ödül almış olması da benim için yeterli değildir. O ödül hakkında da bilgi sahibi olmam gerekir, çünkü ödülün nevi, eserin niteliği hakkında da bilgi verir. İşte bu yüzden her yıl önemli ödüllerin sonuçlarını ve bir önceki yılın önemsenmesi gereken eserlerinin listesini izlerim. Celal Üster, Yeryüzü Kitaplığı’nda bu hislerime paralel bir yazı yayımlamıştı, ben de yazıyı kesip saklamıştım. Ödüllerarası Bir Yolculuk adlı yazıdan da yararlanarak derlediğim bu yazı, benim gibi düşünenlere yardımcı olmak amacıyla yazılmıştır.
- Nobel Edebiyat Ödülü, 1901’den beri verilen ve en bilinen ödül. Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıç ve bitiş yılları olan 1914 ve 1918’de; İkinci Dünya Savaşı yılları 1940-43’de ödül verilmemişti.
- Ödül ülkelere değil, yazarlara veriliyor ama yazarların yurttaşı oldukları ülkeler açısından baktığımızda Fransa 14, ABD 11, İngiltere 10, Almanya 9 kez ödülü ülkelerine mal etmişler.
- Diller açısından baktığımızda ise ödülü en çok İngilizce yazan yazarlar kazanmış. ABD ve İngiltere yurttaşı olmayan, ama İngilizce yazan V. S. Naipul gibi yazarlar da var.
- Nobel Edebiyat Ödülü’nü 13 kez kadın yazarlar kazanmış.
- 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü Orhan Pamuk’a verildi.
- Ödülü sadece Boris Pasternak ve Jean Paul Sartre kabul etmemişti. 1958 yılında ödüle layık görülen Pasternak, çektiği ilk telgrafta memnuniyetini ifade etmiş, ikincisinde ise ödülü reddettiğini açıklamıştır.
Reddediş sebebinin, ödülün kendisine verilişinin siyasi bir karar olduğunu düşünmesi olabileceği gibi, SSCB yönetiminin onu ödülü reddetmeye zorlamış olabileceği düşünülmüştür.
1964 yılının ödülünü kabul etmeyen Jean Paul Sartre ise ödülün hem yapıtlarına hem de politik konumuna zarar vereceğini öne sürmüştür.
- Man Booker Ödülü, İngiltere’nin günümüzdeki en saygın edebiyat ödülü. 1969’dan bu yana verilmekte. Ödülü başlatan Booker Kardeşler’in şirketi bugün İngiltere’nin gıda devlerinden.
- 2002 yılında ödülün sponsorluğunu bir yatırım holdingi olan Man Group üstlendi, ödülün adı Man Booker oldu. Ancak ödülün sorumluluğu hala Booker Ödülü Vakfı’nda.
- Eylül 2013 yılında Booker Ödülü Vakfı aldığı kararla, daha önce ödüle aday olmak için gerekli olan İngiliz Uluslar Topluluğu ülkeleri (Commonwealth) ve İrlanda Cumhuriyeti vatandaşı olma ve İngilizce yazma şartlarını, romanın İngilizce olarak kaleme alınması ve İngiltere’de yayınlanmış olması kaydıyla yazarın milliyetinin bağlayıcı olmayacağına karar vermiştir.
- Ödülü alacak eserin seçimini yapacak olan jüri, Britanya’nın önde gelen eleştirmen, yazar, editör ve akademisyenlerinden oluşan Seçici Kurul tarafından yapılır. Jüri üyeleri genel olarak her yıl değişiyor, ikinci defa jüride yer almak nadiren gerçekleşiyor.
- Ama, iki defa ödül alanlar var: Avustralyalı Peter Carey (1988’de Oscar and Lucinda adlı romanıyla, 2001 yılında ise True History of the Kelly Gang ile) ve İngiliz Hillary Mantel (2009 yılında Wolf Hall ve 2012’de Bring Up the Bodies ile) iki kez bu ödülü alanlara örnektir. Mantel’in adı geçen iki kitabı da Türkçe olarak yayımlandı.
- Bir başka başarı hikayesi de Salman Rushdie’ye ait. 1981 yılında Booker Ödülü aldığı Geceyarısı Çocukları adlı romanı ile 1993’de Booker Ödülü’nün 25. yılı şerefine verilen Booker of Bookers Ödülü’nü almış, 2008 yılında ise ödülün 40. yılı için verilen Best of the Booker’ı yine aynı eseri ile almıştı.
- 2005 yılından itibaren Man Booker Uluslararası Ödülü bir başka ödül daha tesis etmiştir. Bu ödül ise iki yılda bir İngiliz dilinde yayımlanmış olması koşuluyla her ulustan yazara verilebilecek. Ancak bu ödül yapıta değil, yazara veriliyor.
- Ayrıca sadece Man ismiyle bir Asyalı yazarlar ödülüne de sponsor oldular.
- O yılın önemli yapıtlarından bazılarının Man Booker Ödülüne aday bile olamadığından yakınıp, eser seçimini yapanları eleştirenlerin bu eserlerden birine verdikleri, “Not The Booker Award”oluşmuş durumda. O yılın en iyi romanını, Guardian Gazetesi’nin kitap blogunda, okurlar arasında düzenlenen eleme ile yapıyorlar. Bu yarışmanın listesinde yer alan kitaplar Man Booker Ödülü’nün listesinde olabilir de.
Man Booker’ın ödül olarak verdiği 50 bin pound’a karşılık, onlar üzerinde “the Guardian” yazan bir kulplu bardak veriyorlar kazanana.

Geceyarısı Çocukları basılmadan önce, yayınevinin avukatları romanda İndira Gandhi’yi konu alan eleştirilerden duydukları kaygıları yazara bildirmiş ve yazardan kendilerine bu eleştirileri açıklayıp destekleyebilen bir mektup yazmasını istemişlerdir. Yazar, romanda bir cümle dışında, Gandhi ile ilgili tüm eleştirileri destekleyebilmiştir. Ancak bir cümleyi bir dedikodu havasında yazdığını açıklayarak savunmuştur. İndira Gandhi bu cümle için dava açmayı düşünmüş, ancak yargıya gitmeden yazardan yalnızca bu tümceyi romanından çıkarmasını istemiş, Salman Rushdie de yapıtın içerdiği yüzlerce cümleye Gandhi’nin tepki vermemesini de değerlendirerek bu tümceyi çıkarmayı kabul etmiştir.
Minakshi Tapınağı’nda ibadet, Madurai, Güney Hindistan.
Leave A Reply