- Senato, kanun yapmakla birlikte bir danışma meclisidir ve senatörlük çoğu kez babadan oğula geçer. Senato, bazen imparator seçiminde de etkili olurdu. I. Konstantin dönemi senatosunun temellerinin Konstantinus Sütunu’nun doğusunda, Vezir Han’ın altında olduğu düşünülmektedir.
- Bizans’ta sanat yapıtlarında ermişler, melekler ve imparatorlar sıkça bir arada gösterilirlerdi. Sanatçılar imparatoru daima başında bir hale ile resmederlerdi. Bizans İmparatorları havariler ile eşit sayılıyorlardı.
- Betimlemelerde görülen, kenarlarından inciler sarkan taç, Bizans tacıdır. Justinianus zamanından başlayarak taç giyme törenleri başkentin en önemli kilisesi olan Aya Sofya Kilisesi’nde yapıldı. İmparatora patriğin taç giydirmesi, imparatorun yeryüzünde tanrının seçilmiş temsilcisi olduğu inancının görsel kanıtı olarak yorumlanıyordu. 9. yüzyıla gelinene kadar imparatorun dinsel bir törenle taç giyme geleneği o kadar yerleşmişti ki, o tarihten sonra tüm Hıristiyan kralların hepsi aynını uyguladılar.
- Bizanslılar için imparatorluğun esas hükümdarı imparator veya imparatoriçe değil, İsa’dır. Ordunun yürüyüşlerinde haç en önde taşınır, paraların üzerinde resmi basılı olur. İmparator yalnızca onun geçici bir aracısıdır. Bu süre içinde imparatorun sadece şahsı değil elbiseleri, mektupları, altın hükümdarlık mührü de kutsaldır.
- Kilise yetkililerini yerel yönetimde kullanmak bir imparatorluk politikasıydı. I. Konstantin’in piskoposlara sivil mahkemelerdeki davalara bakma hakkı tanımasıyla, dini ve sivil yetkenin ilişkisi vurgulanmıştı.
- İmparator dini törenlere katılıyor, sembolik tören elbiseleri giyiyor. Mesela Paskalya’da İsa’nın göğe yükselişini temsilen kefene benzer bir giysi giyiyor.
- Tahtın el değişimiyle ilgili kesin bağlayıcı bir kanun yoktu. Başarıya ulaşan herhangi bir yol ile tahta çıkmak kanuni idi. 518 yılında İlliryalı bir köylünün oğlu olan I. Justin Bizans tahtını ele geçirmişti. Ama tahtı ele geçirmeye yönelik başarısız bir teşebbüs bağışlanmazdı.
- İmparatorlar sokağa çıktıklarında yollara çiçekler serpilirdi.
- Büyük Theodosius (379-395) dönemine değin imparatorlar uzak sınırlardaki savaşlara bile katılıyorlardı.
- 88 imparatorun 29’u feci şekilde öldüler, 13’ü tahtı bırakıp kaçtı veya manastıra kapandı.
- Kutsal kitaptaki Davut Bizans’ın teokratik hükümdarları için gözde bir semboldü.
- Biri Roma’da, biri Bizans’ta olmak üzere iki Konsül atanmasını Justinyen 541 yılında kaldırmıştı.
- İmparatorluk aileleri zengin ve gösterişli bir yaşam sürerlerdi. Görkemli törenler ve davetler düzenlenerek, imparatorluğun gücünü hem yabancı uluslar hem de yerli halk nezdinde vurgulamak amaçlanırdı. Bu toplantılarda davete katılanların düzeyine göre basit veya ipek torbalar içinde altınlar dağıtılıyordu.
Leave A Reply