- Edirnekapı’dadır.
- Khora, eski Yunancada kent dışı, kırsal alan anlamına gelir. Kariye de Arapça kent dışı demektir. Bu adın, yapıldığı dönemde Konstantin Surlarına nazaran şehrin dışında kaldığı için verildiği sanılmaktadır. Bu görüş doğru ise ilk yapının 413 yılından önce yapılmış olması gerekir.
- Büyük Konstantin’in inşa ettirdiği surlara 70 yıl sonra, İmparator II. Theodosius döneminde ilave yapılmış, sur içinde kalan bölge büyütülmüştü. İlave edilen 1.5 kilometre genişliğindeki bölüm için khora tanımı uygundu. Zenginler burada kır evleri yapmışlar, bu evlerde rahip ve rahibeleri ağırlamışlardı. 6. yüzyıl başlarına gelindiğinde Konstantinopolis’in içinde ve civarında en az 100, Konstantin-Theodosius surları arasında ise en az 25 manastır oluşmuştu.
- Khora Manastırı’nın yerinde önce tarihi kesin olarak bilinemeyen bir şapel vardı. Manastırın inşa tarihi kesin olarak bilinmez; 6.-8. yüzyıllar arasına tarihlenir.
- 531 yılında Konstantinopolis’e gelen Filistinli Aziz Sabas’ın Khora’yı ziyaret ettiği rivayet edilir. Khora Manastırı’nın Filistin ile bağlantısının 800’lü yıllara kadar devam ettiği söylenir.
- Khora’nın baş keşişleri, İkonaklazm devrinde imparatorun dini politikasına uyumlu hareket etmiştir.
- İkonaklazm döneminden sonra Khora’daki keşişlerin sayısı yüzü geçmiştir. Bu sayı Bizans standartları için yüksektir.
- Kesin arkeolojik ve tarihsel bulgularına sahip olduğumuz ilk kilise, Komnenoslar döneminin hemen başına aittir ve 1077-1081 yıllarında Aleksios I. Komnenos’un (1081–1118) kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından inşa ettirildiği sanılmaktadır, yani Orta Bizans dönemine aittir. Bu yapının planı, kapalı Yunan haçı biçimindeydi.
- Kilise yaklaşık elli yıl sonra, Aleksios’un imparator olmayan oğlu, beste yapan, şiir yazan, üç tane felsefe kitabının yazarı İsaakios Komnenos (1093 – 1152’den sonra) tarafından yeniden inşa ettirildi; İsaakios tek nefli bir kilise yaptırdı.
- Komnenoslar Dönemi’nde (1081-1185) Blakhernai Sarayı’nda başlayan yaşam, saraya yakın olan Khora’nın önemini artırdı.
- Latin işgali esnasında kutsal emanetlerinden bazılarını yitiren ve bakımsız kalan kilisenin, 13. yüzyıl sonlarına doğru kubbesi de yıkılmıştır.
- Andronikos II. Paleologos (1282-1328) döneminin devlet yönetiminin ileri gelenlerinden, baş hazinedar, siyasetçi, edebiyatçı, matematik ve astronomi alanlarında bilgin, Aristo üzerine çeşitli yorumların yazarı ve büyük kitapsever Theodoros Metokhides (1270-1332) kilisenin kubbesini yeniden yaptırdı, bir narteks ve Parekklesion ile son bulan bir dış narteks ekletti. Yapım çalışmaları 1316 yılında başlamış, 1321 yılına kadar sürmüştü. Metokhides Khora için en iyi ustaları görevlendirmişti. Yapım sırasında, Komnenoslar devrinde yapılan ana mekana dokunulmamıştı. İç ve dış narteks mozaiklerle, Parekklesion freskolarla bezenmiştir.
- Khora’nın 1279 yılında Roma Kilisesi ile birleşme yanlısı Patrik XI. Yuhanna Bekkos’un ve Patrik I. Athanasios’un ikametgahı olduğu bilinmektedir. Aynı dönemde burada ders vermeye başlayan, antik yazmaları inceleyen; Latinceden Grekçeye, Aziz Augustinus ve Boethius’tan tercümeler yapan Maksimos Planudes Khora’yı akademik açıdan da önemli bir yer haline getirdi. Bu, aslında pek yapılmazdı. “Heretik Batı”dan öğrenebilecekleri herhangi bir şey olduğunu düşünmezlerdi.
- Khora’nın restorasyonu sırasında, çok bilgili biri olan Metokhides, Planudes’in açtığı yoldan gitmiş, Khora’da zengin, hem antik hem de Hıristiyan yazarların eserlerini barındıran bir kütüphane de oluşturmuştu. 1305-1328 yılları arasında sarayda önemli bir konumu olan Theodoros Metokhides bu sırada da entelektüel faaliyetlerine ara vermemişti. Çoğu günümüze de ulaşmış çalışmalarının basılmış hali 12 cilt tutacak miktardadır. Kütüphaneyi kendisi gibi bir polymath (çok bilgili kimse, allame, her şeyi bilen) olan yetiştirmesi Nikephoros Gregoras’a emanet etmişti.
- III. Andronikos tahta çıkınca Metokhides’in mal varlığına el koyulmuş, sarayı yağmalanıp ateşe verilmiş, sürgüne gönderilmiştir.
- Metokhides, görevini kötüye kullanarak çok zengin olmuş, Trakya’ya sürülmüş, 1330’da Konstantinopolis’e dönmesine izin verilmiş, son iki yılını restore ettirdiği Khora’da keşiş olarak geçirmişti. Metokhides teolojik tartışmalardan daima uzak durmuştu. Ama Gregoras bunu başaramadığı için 1351’de hüküm giydi ve Khora’da hapsedildi. 1400’lü yıllara kadar aktif olan Khora’daki kütüphaneden günümüze sadece birkaç eser ulaşmıştır.
- Burası, 1511 yılında Sultan II. Beyazıt döneminde camiye çevrilmiş, mozaiklere hiç dokunulmamıştır. Sadrazam Hadım Ali Paşa, burada namaz kılarken tahta kepenk ile mozaiklerin üzerlerini örttürürmüş, denir.
- 1945 yılında müzeye dönüştürülmüş, mozaikler bakım görmüştür.
- Son geniş kapsamlı restorasyon 1948-1959 yılları arasında Amerikan Bizans Enstitüsü tarafından yapılmıştır.
- Yaldızlı tesseraların gelen giden turiste hediye verildiği, bazı mozaik tabloların bu yüzden bozulduğu söylenir ama, ABD Araştırma Enstitüsü’nden Paul Underwood Khora’da kasıtlı tahribata rastlamadıklarını belirtmiştir.
ABD Araştırma Enstitüsü, Aleksios I. Komnenos, Altın Ordu Hanı Toktay, Amerikan Bizans Enstitüsü, Andronikos II. Paleologos, Aziz Augustinus, Bizans, Bizans İmparatorluğu, Blakhernai Sarayı, Boethius, Büyük Konstantin, cami, Deisis, Filistinli Aziz Sabas, II. Andronikos, İmparator II. Theodosius, İsa Kilisesi, İsaakios Komnenos, Kariye, Kariye Müzesi, Khora, Khora Manastırı, Konstantin Surları, Konstantinopolis, Latin işgali, Maksimos Planudes, Maria, Maria Dukaina, Metokhides, Moğolların Hanımı, müze, Nikephoros Gregoras, Patrik I. Athanasios, Patrik XI. Yuhanna Bekkos, Paul Underwood, Planudes, Sadrazam Hadım Ali Paşa, Sultan II. Beyazıt, Theodoros Metokhides, Vaftizci Yahya
Leave A Reply