- Sosyoekonomik durum, meslek, cinsiyet ve yaş Bizans İmparatorluğu’nda giysiler açısından belirleyici özelliklerdi. Kıyafetler sosyal sınıfı yansıtırdı.
- Aristokratlar, üst düzey memurlar ve rahipler üst sınıf; hizmetçiler, keşişler, askerler ve çiftçiler alt sınıf sayılırdı.
- Erkek giysilerinin şekilleri genellikle benzer olmakla birlikte kumaş ve dikiş kalitesi farklılık gösteriyordu.
- Tunikler Bizans’ta giyimin temelini teşkil ediyordu. Tunik, yoksullar için kıyafet olurken, üst sınıftan insanlar için bir içlik görevi görüyordu. Tunik vücutta gevşek olarak omuzlardan aşağıya sarkıp dizlere kadar uzanırdı. Kullanan kişinin aktivitelerine göre belden kuşak ile sabitlenerek de kullanılabiliyordu ve kollar mevsime göre uzun ya da kısa tutulabiliyordu. Artizanlar ve köleler kısa kollu, dize kadar uzunluğu olan, boyanmamış yünden tunikler giyerlerdi. Bazı tunikler dikdörtgen şeklinde olup omuzlardan iğnelenerek bel kısmında sabitlenerek kullanılırdı. Alt sınıf giyim tarzının en belirgin kıyafetini bu tür oluşturuyordu. Tuniğin ilk imalatında boyanmamış keten veya boyanmamış yün kullanıldı. Her ikisi de düz, sade ve süssüz dokumalardı. Daha sonraları bu tip giyim için ipek dokuma da kullanılmaya başlandı ve bu üst sınıfa mensup kimseler için daha çok iç giyim niteliğinde ya da yazlık giysi olarak kullanıldı. Ham hali genellikle toprak rengine yakın bir renkteydi ve boyama sırasında aşıboyaları kullanılıyordu. Kadınlarda tunik genellikle sınıf farkı olmaksızın sadece iç giyim olarak kullanıldı.
- Çobanlar bacaklarına ayak bileklerinden dize kadar uzanan kumaş parçaları geçirirlerdi. 12. yüzyılın ilk yarısında erkekler, dar uzun çoraplar giymeye başladı. Yüzyılın sonunda, bacakları saran ve bele oturan, dolayısıyla kemerle bağlamak gerekmeyen, çeşitli renklerde çorap kullanımı üst sınıflar arasında yayıldı.
- Ayakkabılar açısından baktığımızda, Ravenna mozaiklerinde görünen beyaz çorapların üzerine giyilmiş sandaletler görürüz. İmparator II. Basil incilerle süslenmiş çizmeler giymiş olarak betimlenmiştir. İmparatorlara ait resimlerde, giysi boyları yere kadar olduğundan, genellikle ayakkabıların uç kısımları görülür. Bizans’ta da sandallar Roma’da olduğu gibi kalın bir taban üzerine tutturulmuş kayışlardan yapılmıştır. Kırmızı sandallar/ayakkabılar/çizmeler imparatorun işareti idi ve onun haricinde kırmızı sandal/ayakkabı/çizme giymek yasaktı. (Papalar da dış mekanda kırmızı ayakkabı giyerler.)
- Şapkalar ise Bizans erkekleri tarafından tercih edilen bir şey değildi. 12. yüzyıla gelindiği zaman şehirde yaşayan Venediklilerin sayısı artmıştı ve onların kullandığı piramit şeklindeki şapkalar yavaş yavaş imparatorluk içinde de tercih edilir hale geldi ve bunu ilerleyen yıllarda yarım küre şeklindeki şapkalar izledi.
- 6. yüzyılda Partililer, saçlarının ön bölümünü şakaklara kadar kestirip, boyunu uzattılar. Kimi zaman buna Hun modası dendi. Başlıkları, giydikleri gömlekler ve çoğu kez ayakkabıları Hun modası olarak nitelendiriliyordu.
- 7. yüzyıldan itibaren sakal yaygınlaştı. Traş olmak Batı’nın ilkel bir uygulaması olarak algılanmaya başlandı. Antik Yunan’da sakal çok önemliydi, Doğuda da sakal güç, kuvvet ve erkeklik simgesidir.
- Renklerin taşıdığı sembolizm, Bizans imparatorluk kültünün çok önemli bir boyutunu oluşturur.
- Filozoflar gri, doktorlar mavi elbise giyerdi. Zamanla din adamı kıyafeti beyazdan siyaha döndü.
- Keşişler saçlarını file ile başlarına yapıştırırlardı.
- Papazlar uzun, kolsuz cüppe giyerlerdi.
2 Comments
Paylaştığınız bilgilerle ilgili kaynak belirtir misiniz?
Merhaba, Bizans İmparatorluğu 1 | Yararlanılan Kaynaklar https://kavrakoglu.com/bizans-imparatorlugu-1-yararlanilan-kaynaklar/ linkten incelemeniz mümkündür.