- Bizans’ta politikalar heterojen olmuştur ama imparatorluk makamı kavramı çağlar boyu aynen korunmuştur.
- Bizans İmparatorluğu aslında Roma İmparatorluğu’dur. Ancak zaman içinde imparatorluğun dini, çok tanrıcılıktan Hıristiyanlığa, dili ise Latince’den Yunanca’ya değişti. Böylece, sonraları Bizans olarak adlandırılacak kültür ortaya çıktı. Bizans, Helenizm ve Hıristiyanlık melezi bir uygarlık idi.
- Aziz Basileios, pagan edebiyatından işlerine yarayanları almalarını; ancak Helen yazı ve edebiyatını kapsamlı bir şekilde öğrendikten sonra Hıristiyan sırlarını anlayabilecek olgunluğa erişilebileceğini yazmıştır.
- Bazı tarihçiler, Bizans İmparatorluğu yıkıldığı zaman uygarlığıyla birlikte yok olduğunu iddia etmişlerdir. Uygarlık, devletten daha kapsamlı bir olgudur ve çoğu zaman bir devletin ölümü, uygarlığının da ölümünü gerektirmez.
- Bizans, eski Greko-Romen dünya ile Rönesans Avrupa’sı ve Osmanlı İmparatorluğu dünyaları arasında bir bağ meydana getirir.
- Roma, Batı ve Germen alemi için ne tesir yaptıysa, Bizans da Slav ve Doğu alemi için aynı tesiri yapmıştır. Slavlar, Bulgarlar ve Ulahlar (Makedonya’da ve Romanya’da yaşayan etnik grup), Bizans’ın dinini, idare şeklini, edebiyatını, sanatını benimsemişlerdir. Ortodoksluk, Kiril alfabesi, Rus sarayındaki gelenek ve merasimler Bizans’tan alınmış, Bizans İmparatorluğu siyasi mevcudiyetini kaybettikten sonra bile tesirini sürdürmüştür.
- Hem Kutsal Kitaplar’ın hem Helenistik eserlerin tercüme edilmesini sağlayarak Ermeni ve Süryanileri; ilahiyat, eğitim ve manastır sistemi ile Latin Batı’yı derinden etkilemişlerdir.
- Emeviler’in merkezi Şam Doğu Bizans vilayetlerindendi. O topraklarda Bizans yapısı büyük oranda dağılmadan kalmıştı. İslam’ın ilk dönemlerinin idari, ekonomik, mali ve sosyal kurumları Bizans geleneğinden oldukça etkilenmişti. Bağdat merkezli Abbasiler önceleri Pers etkisindeki kültürel-politik bir çevrede kalmışlar, Halife Memun’un saltanatı döneminde (813-833), Yunan metinlerinin önemli bir bölümünün tercüme edilmesi ile Helenistik mirasın parçaları İslam uygarlığına aktarılmıştı. Halife, Bilgelik Evi adlı bir araştırma enstitüsü kurmuş, Yunan alimlerini metinleri Arapçaya çevirmeleri için bir araya getirmişti. Yunan tıbbı ilk sırada çevrilenlerdendi. Galenos’un 128 tıbbi araştırması, astronomi, aritmetik, geometri, coğrafya alanlarındaki yazılar; Aristo’nun yazılarının büyük bir kısmı, Platon’un Diyaloglar’ından dördü, Plotinos’un ve Yeni Platoncuların çalışmaları Arapçaya bu dönemde aktarılmıştı.
- Konstantinopolis, dönemin en büyük politik güçlerinden birinin merkezi; pagan dünyadan Hıristiyanlığa geçişin kararının verildiği kent; Ortodoks Hıristiyanlığın kültür merkezi; Ortaçağ Avrupası’nın en etkili bilim yuvası olmuştur.
- Roma ile Konstantinopolis, Papa ile Patrik, Yunan ile Latin arasındaki üstünlük mücadelesi her zaman sürmüştür.
Aziz Basileios, Bizans, Bizantion’dan İstanbul’a Bir Başkentin 8000 Yılı, İstanbul, Konstantinopolis, Kunsthistorisches Museum, Roma, Sakıp Sabancı Müzesi, Viyana
Leave A Reply