- Damgalarla ekmeklerin, tabletlerin üzerine vurulan haç motifinin işlevi, onların yararlı özelliklerini güçlendirmekti. Takdis edilmiş ekmek manastırlarda, haclarda ve şifa mabetlerinde ziyaretçilere dağıtılırdı.
- Erken Hıristiyanlıkta beslenme, çürüme ve ölümün başlıca sebebi olarak görülür, yemekten uzak durma üstün bir ruhsal güç olarak değerlendirilirdi. Bu yaklaşımda günah yeme ile, diriliş kusma ile özdeşleşirdi.
- Hipokrat’ın ünlü öğüdü, yiyeceklere ilaç muamelesi yapmak gerektiği idi.
- Ekmek, Bizans İmparatorluğu’nda günlük beslenme düzeninin temeli idi.
- Ekmek, yağ ve şarap gibi en kutsal gıda maddelerinden de biriydi.
- Bizans İmparatorluğu’nda ekmek çeşitleri, toplumsal eşitsizliği de yansıtırdı.
- Buğday unundan yapılmış rafine buğday ekmeği, yumuşak ve kabarık, fırından yeni çıkmış, üzerine susam serpilmiş diye tarif edilen tür, zenginler içindi.
- Buğday kepeğinden, yarma undan yapılmış, kül ile kaplanmış olan ise yoksullar içindi.
- Buğday unundan yapılmış beyaz ekmek çok ince ipek kalburda elenmiş kaliteli undan yapılırdı. Bu ekmek çeşidine ipek ekmek denirdi.
- Diğer yüksek kaliteli ekmek çeşitleri de buğday unundan yapılıyordu ama diğeri kadar ince elenmiyordu.
- Yarı saf ekmek adı verilen orta kalite ekmek, diğer unlar ile buğday unu karışımından yapılırdı.
- Düşük kalite ekmek, ya da kirli ekmek ise kepek veya arpadan yapılırdı. Bu düşük kaliteli ekmeğin bahsi Bizans edebiyatında fakirliğin ekmeği ya da tutsaklığın ekmeği olarak geçerdi.
- Ekmek kurutulmuş olarak da tüketilirdi. Peksimet, iki kez pişmiş ekmek, denizcilerin ve askerlerin beslenmeleri açısından çok değerliydi. Ayrıca perhizdeki papazlar için de temel besin kaynağı idi.
- Justinyen’in (527-565) ölüm haberi şehirde yayılınca 20 dakika içinde Konstantinopolis’te hiç ekmek kalmadığı rivayet olunur.
- Küçük yerleşim yerlerinde tahılı öğüten, ekmeği fırında pişiren ve satan aynı kişiydi. Fırıncılar, yaptıkları ekmekleri komşu semtlerde satmak için kölelerini gönderirlerdi.
- Konstantinopolis’te manastırlar hariç herkes, kamu sağlığı ve güvenlik yasakları yüzünden şehirde tahıl öğütmek ve ekmek pişirmek güç olduğu için fırıncıdan ekmek almak durumundaydılar.
- Yoksullara ekmek dağıtan hayır kurumları vardı.
- Elimizde 5. yüzyıla ait, Konstantinopolis’te 120 özel, 20 kamuya ait toplam 140 adet fırın olduğu bilgisi vardır.
- Fırıncılar loncası kar, talep, güvenlik yönetmeliği ve ekmeğin ağırlığı konularından sorumluydu. Bu loncanın şehrin beslenmesi açısından büyük önemi vardı. Ne onlar, ne de tahılı öğütmekte kullanılan hayvanlar zorunlu kamu hizmetinden sorumlu değildi. Bu fırıncılar loncası ile diğer loncalar arasındaki bir farktı. Diğer loncalar birçok farklı durumda siyasal erk tarafından kamusal projelerde sınırlı bir süre, ücret almadan kamu hizmetinden sorumlu idiler.
- Fırınlar, şehir nüfusunun beslenmesi için olmazsa olmaz kabul ediliyorlardı.
- Fırınlarda kullanılan yanıcı maddeler yüzünden meskenlerin altına veya yanına fırın inşa edilmesi yasaktı. Başkent, yangın açısından kötü bir üne sahipti.
- Vali ve kadrosu fırıncılar loncası üzerinde sıkı bir denetim uygulardı. Buğdayın alış fiyatı, tartılar, karlar, fırıncıda çalışan insan ve hayvanların rızkı, kira, fırının ısıtılması, aydınlatılması gibi işletme masrafları denetlenirdi. Ayrıca valinin denetçisine hamurun kabarması da gösterilirdi. Buğdayın fiyatı yükseldiği veya düştüğü zaman fırıncılar valiye gider, satış için ekmeğin fiyatı düzenlenirdi.
- Adil kazanç, toplumsal ve ekonomik adaleti göz önüne alan himayeci yasalar yoluyla devlet tarafından düzenlenirdi. Tüccarların karlarını arz ve talepte yaşanan dalgalanmalardan değil, ticari faaliyetlerinin hacmini artırarak elde etmeleri istenirdi.
- Erken Bizans döneminde, çalışma koşulları acımasız olan büyük ekmek imalathanelerinde kaçak köleler ceza olarak çalıştırılırlardı. Bu fırınların varlığı Orta Bizans döneminde sona ermişti.
Bizans İmparatorluğu, Bizans tören ekmeği damgası, Bizans'ta Fırınlar, Çorum Müzesi, ekmek, fırın, Hipokrat, Holy-Dormition Lavra, ipek ekmek, Jüstinyen, Kiev, kirli ekmek, Konstantinopolis, peksimet
2 Comments
Sizi severek takip ediyorum. Lakin bir öneri ve aslında talepte bulunacağım :) Keşke yazınızın altına faydalandığınız kaynakları yazsanız. Bizim için akademik anlamda da yara sağlayabilir. Teşekkürler.
Merhabalar,
İlginiz için teşekkür ederiz.
Uzun yazı dizilerinin kaynaklarını ilk yazı olarak paylaşıyoruz.
Kısa yazı dizilerinin kaynaklarını hemen yazısının altında belirtiyoruz.
Bizans yazı dizisinin kaynaklarını iletilen linkten inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz.
https://kavrakoglu.com/bizans-imparatorlugu-1-yararlanilan-kaynaklar/