
San Marco’nun hazineleri arasında yer alan 11. yüzyıl yapımı, Bizans altın işleme sanatının inceliğinin bir örneği olan melek ikonasında, melek bir elinde kılıç, diğerinde dünyayı tutmakta; ikonanın arka planında renkli mine işi, inciler ve yakutlarla işlenmiş stilize bir bahçe görülmektedir.
“Dünya kurulduğundan beri hiçbir kentte bu denli büyük bir ganimet ele geçirilmemiştir. Toplananlar kiliselerde bir araya getirildi ve Franklarla Venedikliler arasında pay edildi.” Villehardouin’li Geoffrey.

Konstantinopolis ganimetlerinden altın, gümüş ve mine işli bir başka baş melek Mihail ikonası. 11. yüzyılın ilk yarısı.

Konstantinopolis’ten alınan, 4. yüzyıla tarihlenen; Diokletianus ve Maksimianus komutanları Galerius ve I. Konstantin’i kucaklarken gösteren Tetrark Heykeli de San Marco’nun dış cephesinde yerini aldı. Roma İmparatorluğu’nun doğu ve batısında birer Agustus, onların birer de yardımcısı, iki Sezar olmak üzere dörtlü bir yönetim ile daha güvenli ve iyi bir idari sistem düşünülmüş ama bu yönetim şekli ancak 30 yıl yürürlükte kalabilmişti. Dörtlü yönetim şeklini temsil eden bu heykel, muhtemelen, Altınkapı (Yedikule) ile Philedelphion (Edirnekapı) ayrımında yer almaktaydı. Bu heykelden kopmuş bir topuk İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- Büyük Konstantin’in annesi Helena’nın Kudüs’ten getirdiği emanetlerin Hazreti İsa’nın üzerinde can verdiği haçın parçaları, onu çarmıha çivileyen mıhlar, peygamberi bağlayan ipler, ayağına giydiği sandallar, çoğalan ekmeğin kırıntıları ve Hazreti Yahya’nın saçı olduğuna inanılır. 1204’te şehri yağmalayan Haçlı ordusundan bu kutsal emanetleri korumak için bunların Forum Tauri (Beyazıt-Çemberlitaş) yakınlarında bir kuyunun içine gömüldüğü söylenir.
2 Comments
Bunca bilginin çok uzakta oldugunu bilmek üzücü.. tesadüfen karaılastım.çok teşekkürler emek ve özveri için…
Teşekkür eder, iyi okumalar dileriz…