SEMBOLİZM/SİMGECİLİK 1
1886-1910
- Fransa’da başladı. Belçika’da da çok yaygındı.
- Realizm’e, Natüralizm’e, Parnasyen Akım’a bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realizm’i ve Naturalizm’i doğuran koşullar, Parnasizm için de geçerlidir. Parnasyenler insan duygularına, izlenimlere önem vermiyorlardı. Onlar için önemli olan gerçekti, düşüncelerdi. Sembolistler bu anlayışa karşı çıkmış, duygusallığa, insanın iç dünyasına yönelmişlerdir. Onlara göre somut varlıklar, dış dünya ile insanın duyuları arasında köprü kurmaya yarayan birer simgedir. Çünkü dış gerçek ancak insanın algılayış biçimiyle var olur. Yani insan dış gerçeği nasıl algılıyorsa öyle değerlendirir. Sembolistler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etkilerini ve izlenimlerini önemsemişlerdir.
- Bu tarihten önce de :
– Dini eserlerin çoğu sembolikti.
– İlkel sanatta sembolik eserler vardı.
– Doğu sanatı, felsefesi, edebiyatı daima semboliktir.
- Sembolizm, Avrupa’nın mistik akımıdır.
- Akımı Mallarmé kurar, Poe öncüsüdür, Redon babasıdır denir.
- Bu akımın takipçileri, yeni biçimler, sözcükler, anlatımlar gerektiğine inanıyorlar.
- Sembolist, gerçekliği olduğu gibi üreten sanatçı değil, gerçeğe kendi iç dünyasına göre anlam veren sanatçıdır.
- Sembolistleri birleştiren şey bir ortak program değil, geçmişin olumsuzlanması ve reddi.
- Klasizmin akılcılığına karşılar.
- Soğuk, plastik tekniğe karşılar.
- Dış görünüşe, natüralizmin ruhsuzluğuna karşılar.
- Romantizmin his sömürüsüne karşılar.
- Empresyonizmin yaratıcılığı azalttığına inanıyorlar.
- Bilimsel ve teknik topluma, yeni keşfedilen fotoğrafçılığın buluşlarına karşı çıkıyorlar.
- Materyalizme, makine egemenliğine karşı, gerçekdışı, ideal, tinsel yaşam özlemi.
- Değişik ve tuhaf olana eğilim.
- Yapayın yüceltilmesi.
- Sanatta bilinçaltının ortaya çıkışı.
- Sembolistlere göre, bir eylemin somut yanı olduğu gibi, gizemli, bilinçaltını da harekete geçiren bir arka yüzü de vardır.
- Örtülü, esrarlı ve kendini direkt olarak açmamış anlatımları tercih ediyorlar.
- Biçimlerin gerisinde kalan gerçekleri bulmayı amaçlıyorlar.
- Sezgi önemli.
- İlkel sanatın sezgiselliği yüceltiliyor.
- İlkel kaynaklara, naif resim ve heykele, halk sanatına, işporta resimlerine, halk deyişlerine, köy ve kent romanslarına dönüş arzusu.
- “Sanat yapıtının yaygın başarısı, değerini yitirtir” inancı.
- Sembolistlerin zenginlerden ve sosyeteden müşterileri çoktu.
- Sembolistlere göre, sanat herşeyin üzerindedir, kutsaldır.
- Sembolist dönem, araştırma, deneme ve her türlü deney bakımından zengin bir dönemdir.
- Dışavurumcu ve gelişigüzel renk seçimi yapıyorlar.
- Sembolizmin özünde melankoli var.
- Çok ayrıntılıdır.
- Motoları “Bütün sanatlar birleşmeli” . Örneğin, onlara göre sesler renkleri , renkler sesleri hissettirmeli.
- Ressam ve edebiyatçılar düşünce birliği içinde: Ressamlar roman ve şiirden, edebiyatçılar resimden esinleniyor.
- Özel sergi salonları vardı. Gül ve Haç Sergileri gibi. Amaç, güzellik, düşünce ve gizem sevgisini sergilemek.
- Sembolizm, Sürrealizme dönüşerek devam etmiştir.
- Konu olarak düş, fantastik, gerçekdışı, büyü, uyku, ölüm, efsane, masal tercih edilir, sık kullanılırdı.
- Ruh çağırma ve büyü ile ilgililerdi.
- Sembolistlere göre ruh, maddeden önce gelir.
- Cinler, periler, mitolojik yaratıklar evrenini ilgi çekici buluyorlar.
- Efsane ve ötedünyayı, yani gözün erişemediği dünya ile ilgileniyorlar.
- Sembolistlere göre çiçekler, iyi ve kötünün simgeleridir.
- Marquis de Sade’ın yapıtları gözde idi.
- Eşcinselliğe övgüler düzülüyor. Oscar Wilde esin kaynağı.
- Sembolist döneme kadın konusu egemen: Saf, temiz, erişilmez kadın/ahlaksız, lanetlenmiş kadın. Kadın, aşk ve ölüm konuları genelde beraber ele alınıyor. Kadın, erkeği ölüme sürükleyecek olan güzelliği simgeler.
- Hafifmeşrep kadınlar giysileri ve yapmacık tavırlarıyla Sembolistlerin ideallerinin somut simgeleridir.
- Gustave Moreau annesinin baskısı altında yaşamış: kadını kötülüğe eğilimli buluyor.
- Redon, kadına büyüleyici, korkunç davranışlar yakıştırır. Resmettiği kadınlar bizi ötedünyanın gizlerine sürükler.
- Munch’a göre kadın vampir, gebe kalma anında bile ölümün simgesidir.
- Munch ve Klimt erkek kadın birliğinin gizemini yansıtırlar.
- Erotik, gizemli, ölüm ve gizli olana ilgi.
- Topluma, insanlığa, yaşama, doğaya, Tanrı’ya öfke ve sövgü.
- İlgi duydukları, masalsı bir ortaçağ. Gerçeklerden kaçma, hayale sığınma, çirkinlikleri hayal yardımıyla güzelleştirme, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, Sembolizm’in en belirgin özelliklerindendir.
- Sanat eserinin değerini, gerçeğin olduğu gibi aktarılmasında değil, duygu ve düşüncelerin, işaret ve biçimlerin düzenlenişinde gördüler.
Leave A Reply