- Kapitalizm, Modernizm’in daha başlangıç dönemlerinde ulusal sınırları aşmaya, küresel bir sisteme dönüşmeye başlamış; sermaye birikimi, otoriter yönetim biçimlerini güçlendirmiş, ulus devlet kavramını bireylerin üstüne çıkarmıştı.
- Zaman içinde Modernlik, yapısal olarak küreselleştirici, bireyleri sisteme bağlayan bir akım olarak görülmeye başlanmıştır.
- Modern hayatın bireyleri eşitleme çabasıyla kişisel hayatları birörnekleştirdiği; bireyin yalnızlığının ve bıkkınlığının metropol yaşamı ile doğrudan bağlantılı olduğu savunulmuştur.
- Modernizm endüstrileşmekte olan, Postmodernizm endüstri sonrası toplumla özdeşleşmiştir.
- Postmodernizm, seçkin kültürü kitle kültüründen ayrı tutan Modernistlere karşı verilmiş bir tepkidir.
- Postmodernizm, birörnekleşme sürecine karşıdır, öznelliği güçlendirme çabası içindedir.
- Ulus devlet güçlendikçe, modern toplumların entelektüelleri kendi dünyalarına kapandı. Sosyalizm’in reel bir ümit olmaktan çıkması da Modernite’nin aldığı son büyük darbe oldu.
- İktidar amacını ve merkeziyetçi örgütlenmeyi reddeden, küreselleşme karşıtı, antikapitalist hareketler Geç Modernizm’e bağlanabilir. Bir Geç Modernizm’den bahsedilebiliyorsa bunun nedeni belki de, Habermas’ın belirttiği gibi Modernizm’in tamamlanmamış bir proje oluşudur.
- Postmodernistler her türlü aynılaştırıcı kavramı reddetmişler, bütünlükçü karakteri nedeniyle ulusu ve ulus devleti eleştirmişler, farklılık ve çoğulculuğun vurgulanmasına önem vermişlerdir. Ulus devlet, ulusal bütünlük adına, farklı olana hoşgörüsüz olmakla eleştirilmiştir.
- Modernizm’in merkeziyetçi ve bütünlükçü sosyo-politik yapısının bir parçası olan ulus devleti sorgulayan Postmodernizm, farklının ve yerelin yükselişini temsil etmeyi hedefler.
- Ekonomik sınırların giderek ortadan kalktığı bir dünyada ulus devletlerin sınırları sorgulanmaya başlar.
*Sermaye piyasalarında biriken aşırı nakit kaynak, bulunduğu coğrafyada yeterince yatırım fırsatı bulamayınca bu kaynaklar ulusal sınırların ötesine aktarılır. Üstelik, sınır ötesi para hareketlerinin çoğu günümüzde özeldir, devletlerin müdahalesine gerek kalmamıştır.
*Endüstri de globalleşmiş, devletin finanse ettiği sübvansiyonlar da eski önemini kaybetmeye başlamıştır.
*Yatırımlar ve endüstrinin hareketi enformasyon teknolojisi sayesinde sınırları kolaylıkla aşmaktadır.
*Bireysel tüketiciler de daha global hale gelmiş durumdadır. Ürünleri sadece ulusal bağlılıkları temelinde satın almaya çok az isteklidirler.Dolayısıyla, ulus devletlerin piyasa oluşturucu bir rol oynamasına artık ihtiyaç kalmamıştır. Devlet müdahalesi olmadığında tüm akışların çok daha iyi/hızlı olduğu da görülmüştür.
- Önceden oluşmuş politik sınırlar içinde bölge devletler ortaya çıkmıştır. Bunlar, bütünüyle tek bir ulus devletin sınırları içinde olabileceği gibi, birkaç devletin sınırlarıyla da kesişebilirler. Ulus devletler fiili olarak doğal ekonomik birimler olmaktan çıkmıştır.
Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, enformasyon teknolojisi, Habermas, Kapitalizm, Modernizm, Postmodernizm
Leave A Reply