- Peki bu felaketler yaşanmadan önce durum neydi?
- 2000 yılına gelindiğinde, zengin ülkelerden fakir ülkelere yatırım ve ticari para olarak 2 trilyon dolar transfer edilmişti.
- Doğu Asya Bölgesi’nin son 20 yılda gerçekleştirdiği ihracat tutarı 100 milyar doların altındayken, 1998 yılında 500 milyar doların üzerine çıkmıştı. Latin Amerika ülkelerinin ihracatı 1980’de 100 milyar dolar civarındayken 1998’de yaklaşık 300 milyar dolara yükselmişti. 20 yıl önce yabancı yatırımcılar hiç ilgi göstermedikleri Doğu Asya ve Latin Amerika ülkelerine 60’ar milyar doların üzerinde yatırım yapmışlardı. 1980 öncesi hiç yatırım yapılmamış Güney Asya, Afrika ve Doğu Avrupa ülkelerine de son 20 yılda 5-20 miyar dolar arası yatırım yapılmıştı. 2000 yılına gelindiğinde Latin Amerika ülkeleri 1960, 1970 yıllarına göre kazançlarında %75 büyüme kaydetmişlerdi.
- Yeni ekonomik düzen, en başta çokuluslu ortaklıklar ve globalleşmeyi akla getiriyor. Yeni ekonomik modelin, gelişen bilgilendirme şebekelerine dayandığını herkes kabul ediyor.
- Batılılar, eski Doğu Bloku devletlerini eski komünist rejimin mirasçısı olarak gördüklerinden onları dışladılar ve iş çevreleriyle doğrudan ilişkiye girdiler, yeni zenginler yarattılar. Oysa onların arkasında güveni ve hukuku sağlayacak bir devlet gücü yoktu. Yardımlar doğrudan kişilere ve ortaklıklara yapıldı. Vurguncular türedi, mafyalar kuruldu, bunlar devleti bile ele geçirmeye çalıştılar, bu durum ekonomik anarşiye yol açtı.
- Globalleşme ideolojisinin babası sayılan Francis Fukuyama’ya göre, globalleşme çokuluslu ortaklıkların yapacakları yatırımlarla yeni iş olanakları yaratacak ve yerel firmaları rekabete zorlayacaktır. Globalleşme, modernleşme demektir. Globalleşme yaşam düzeyinin yükselmesini sağlar, yeni çalışma gücü yaratır, demokratik kurumların temelini atar. Ayrıca çalışma ve çevre sorunlarına da çözümler üretir.
- Globalleşme karşıtlarının görüşlerinden bahsedersek: Globalleşme, finans gücünün yönetimindeki teknolojik ve bilişim devriminin ürünüdür. Ulusal ekonomiler yok edilmektedir ve dünyada bir mega market oluşmuştur. Yoksulluk yaygınlaşmış, milyonlarca insan göçe zorlanmış, teknolojinin yarattığı medya kendine uygun düşünceleri yaymaya başlamıştır. Yeni dünya düzenini kurmak için finansal güç devlet sınırlarını yok etmeye yönelmiştir. Bu yeni tip bir savaştır. Bu düşüncenin adı liberal faşizmdir.
- Worldometers rakamlarına göre dünyadaki aç insan sayısı 769.020.022 kişi, içecek suya erişimi olmayan insan sayısı 649.572.925, son bir yılda yok olan orman alanı 2.304.679 hektar, son bir yılda çölleşen toprak 5.317.987 hektar, son bir yılda salınan endüstriyel zararlı atık 4.339.631 ton, ayrıca dünya genelinde 773 milyon kişi okuma yazma bilmiyor.
- Tüm dünyada derneklerin çoğalması, İskandinavya’da komünlerin seferber olması, Brezilya’da Porto Allegre’de katılmacı bütçe düzenlemesi de yeni yurttaşlık örneklerinden bazılarıdır.
Art International, Bebekus, Çağdaş Dönem, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, Francis Fukuyama, Hera Büyüktaşçıyan, Kezban Arca Batıbeki, Latin Amerika, liberal faşizm, Porto Allegre, Worldometers, yeni yurttaşlık
Leave A Reply