- 1920’li yıllarda Paul Hindemith (1895-1963), Kurt Weill (1900-1950) ve Ernst Krenek (1900-1991) yararlı müzik kavramını ortaya atmışlardır.
- Yararlı müzik kavramı, Bertolt Brecht’in (1898-1956) sanatı daha geniş çevrelere yayma, eğitim amacıyla kullanma görüşünden kaynaklanmıştır.
- Sanat sanat içindir felsefesinden çıkıp, halk için sanat, kullanılabilir, yararlanılabilir sanat kavramları gelişmiştir.
- Müziğin karmaşık boyutlara ulaştığı, dinleyici ile bestecinin arasına uçurumlar girdiği ileri sürülür.
- Artık amatör müzisyenlerin de yorumlayabileceği; yazılışı tekniği yalın, dinleyip anlaması kolay bestelerin yapılması gerektiği savunulur.
- Bu fikirleri yansıtan, Bertolt Brecht’in yazdığı, müziklerini Kurt Weill’in bestelediği Üç Kuruşluk Opera, ilk kez 1928’de çalınır.

George Balanchine ve Suzanne Farrell Don Kişot için provada.. New York State Theatre, 1965.
theguardian.com
- 1920 yılında Londra Kraliyet Dans Akademisi kurulmuştur.
- 1921 yılında Bronislava Nijinska, Diaghilev Topluluğu’nun (Ballets Russes) koregrafı olarak çalışmaya başladı.
- Aynı yıl Rus bale sanatçısı Lydia Krassa Arzumanova (1897-1988), 24 yaşında İstanbul’a gelerek bir bale topluluğu kurmak için girişimler başlattı. İstanbul’daki ilk bale gösterisi Casa d’Italia’da, Arzumanova’nın Bedii Raks Topluluğu tarafından 1931 yılının sonunda gerçekleştirildi. Yani çabaların neticesi on yıl sonra alınabildi. 1933 Nisan’ında aynı topluluk bir dizi kısa baleyi Union Française’de sahneledi. 1936’da Taksim Bahçesi’nde, 1942’de ve 1944’de Eminönü Halkevi’nde, 1945’de Doğan Kardeş Dergisi Sanat Müsameresi’nde bale gösterileri sahneye konuldu. Sonraları Müslüman olan Arzumanova, Leyla Arzuman adını almış, Türk balesine çok emek vermiş olan Yıldız Alpar’ın da hocası olmuş, İstanbul’da vefat etmişti. Türk Devlet Balesi’nin nüvesi olan Ankara Devlet Konservatuarı Bale Bölümü’nün ilk aşaması sayılan, Yeşilköy Pansiyon İlkokulu, Ninette de Valois tarafından açıldı. Ankara Devlet Konservatuarı Bale Bölümü’nün açılışı 1950’de olabildi.
- 1924 yılında Gürcü asıllı Georges Balanchine (1904-1983), Diaghilev Topluluğu’nun koreografı oldu.
- 1926’da modern dans akımının kurucusu, dansçı ve koreograf Martha Graham (1894-1991), kendi topluluğuyla ilk gösterisini New York’ta sergiledi. Martha Graham’a göre dans eden beden güce, esnekliğe ve dayanıklılığa sahip olmalıdır. Graham tekniğinin 1950’lerde rutin hale gelen temel egzersiz setleri, Amerikan üniversitelerinin dans müfredatında önemli yer tutmasının yanı sıra, günümüzde de dünya çapındaki dans okullarında, bale eğitiminde bir alternatif olmaya devam etmektedir. Öğrencinin hayali durumlara atıldığı Duncan derslerinin aksine, Graham’ın dersleri sadece dolaylı açıdan psikolojik deneyime başvurur. Böylece, Graham tarafından karanlık ve bastırılmış olarak görülen öz, güçlendirilip, duyarlı hale getirilmiş oluyordu.
- Modern dansın ustası Merce Cunningham 1919 yılnda Washington’da doğmuştur. Dansçı, koreograf ve eğitmen olan Cunnigham, üçüncü kuşak Amerikalı modern dansçılardan biri olarak, 1940’ların sonunda koreografi ve tekniğe kendi yaklaşımını getirmek için Martha Graham’ın topluluğundan ayrılıp kendi avangard stilinde çalışacak topluluğunu kurmuştur. Duncan ve Graham’da olanın aksine, Cunningham’a göre öz, bedeni kendi ifade amaçları için kullanmaz; öz, daha çok balede olduğu gibi kendini, hareketi hazırlama ve sunma görevine adar. Cunningham’ın yaklaşımı kendine has fiziksel yapıyı, tuhaflığı ve beklenmeyeni över. Sanatçı 2009 yılında vefat etti.
- 1927 yılında çağdaş bale akımının kurucusu Maurice Bejart (1927-2007) Marsilya’da doğdu. Dansçı, koreograf ve eğitmen olan Bejart, 20. yüzyılın en önemli çağdaş bale ve dans tiyatrosu ustası sayılır.
- 1927 yılında en önemli dansçılardan Isadora Duncan öldü.
- Dans tiyatrosuna büyük emeği geçmiş olan Sergei Diaghilev 1929 yılında öldü.
- 1933 yılında kurulan Amerikan Bale Okulu’nun kurucularından biri olan ve Neo-Klasik bale akımının yaratıcısı olarak ünlenen George Balanchine müzikallere de koreografi yapmış, New York’un ünlü Central Park’ında balerinleri açık alana çıkarıp ağaçlara tırmandırmak gibi avangard çalışmalar da yapmıştır. Ancak sonraki neslin temsilcilerinden Alvin Ailey (1951-1989) Balanchine’i “kendisi için dans eden herkesi ifadesiz bir hale sokmak” la eleştirmiştir.
Alvin Ailey, Amerikan Bale Okulu, Ankara Devlet Konservatuarı Bale Bölümü, bale, Ballets Russes, Bedii Raks Topluluğu, Bertolt Brech, Bronislava Nijinska, çağdaş bale, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, Casa d’Italia, Diaghilev Topluluğu, Doğan Kardeş Dergisi Sanat Müsameresi, Don Kişot, Eminönü Halkevi, Ernst Krenek, George Balanchine, Isadora Duncan, Kurt Weill, Leyla Arzuman, Londra Kraliyet Dans Akademisi, Lydia Krassa Arzumanova, Martha Graham, Maurice Bejart, Merce Cunningham, Modern dans, modern dans akımı, Neo-Klasik bale, New York State Theatre, Ninette de Valois, Paul Hindemith, Sergei Diaghilev, Suzanne Farrell, Taksim Bahçesi, Türk Devlet Balesi, Üç Kuruşluk Opera, Union Française, yararlı müzik kavramı, Yeşilköy Pansiyon İlkokulu, Yıldız Alpar
Leave A Reply