ULUSLARARASI ÜSLUP (ULUSLARARASI MODERNİZM)
- 1920’li ve 1930’lu yılarda popüler olmuş bir modern mimari akımıdır.
- Bazı araştırmacılar Uluslararası Üslup’un bu dönemden önce Avrupa’da Art Nouveau ile başladığını öne sürerler. Art Nouveau’nun aldığı pek çok isim arasında Modern Stil’in de bulunduğunu ilgili bölümde yazmıştık.
- Önce Batı Avrupa’da yayılan bu üslup Hollanda’da De Stijl hareketini (1917-1931) başlatanlar arasında yaygınlaşmıştır. Ayrıca dönemin ünlü mimarlarından Le Corbusier ve Bauhaus ekolünden birçok tasarımcı bu stilde eserler tasarlamışlardır.
- “Uluslararası” terimi, aynı amaçla, Walter Gropius tarafından da Internationale Architektur olarak kullanılmıştır.
- Üslubun adının “Uluslararası” olması doğru bir seçim olmuştur çünkü Üslup gerçekten de tüm dünyada etkili olmuştur. Tüm dünyada etkili olabilmesi belki de hiçbir kültürün etkisi altında olmamasından, tamamen yeni unsurlar taşımasından kaynaklanmış olabilir.
- Akımın üç temel amacı:
**Kütlenin değil hacmin ifade edilmesi,
**Kalıplaşmış simetri yerine denge unsurunun gözetilmesi,
**Yapılarda süsleyici unsurların kullanılmaması idi. - Bu üç temel husus önemini korurken zamanla bu stili açıklamak için şu dört slogana başvurulmuştur:
**Süs kullanmak suçtur (ornament is a crime).
**Malzemelere dürüstlük (truth to materials).
**İşlev biçimden önemlidir (form follows function).
**Le Corbusier’in bir tanımı olan: evler yaşamak amaçlı makinelerdir (machines for living).
- Adı çok geçmeden Uluslararası Modernizm ile beraber anılacak Mies van der Rohe, üslubu uyarlamış, düzenlemiş ve özgün, işlenmiş ve geometrik özelliklerine kavuşturmuştur. Erken dönem Avrupa modernizminin asimetrisinin yerine koyu, göz alıcı simetriyi getiren Rohe, bir ızgaraya dayalı metal çerçeveli cam kutuyla kendini gösteren “Mies formülü”ne ulaşmıştı. Onun alçak yatay binalarının ilk örnekleri Illionis Teknoloji Enstitüsü’nün (1940-1956) kampüsü ve binaları ile Illinois, Plano’daki Farnsworth House’tur (1946-1950).
- Chicago’da yaptığı Lake Shore Drive Apartmans’ta da (1948) çelik ve cam kule bloklarını ikamete uyarlamış ve sonraki on yılda herhalde en etkileyici eseri olan New York’taki Seagram Building’i (1955-1958) Johnson’la birlikte yapmıştı. O dönemde Mies van der Rohe, ABD’nin en önemli mimarıydı.
- İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’den başlayarak hızla yayılan ve “rasyonalist-pürist akım” olarak da anılan Uluslararası Üslup, kitle ve planda temel geometrik biçimlerin, büyük ölçüde çelik kullanılarak yapılan, geniş pencerelerle cam yüzeylerin kullanımına dayanan ve ağırlıklı olarak modüler bir cephe düzeni öneren bir tasarım modeliydi.
- Bu akım Minimalizm akımının temeli olmuştur.
- Türkiye’deki Uluslararası Üslup örnekleri için 1953’te bir ulusal yarışma sonucunda birinciliğe değer görülen mimar Nevzat Erol’un projesi olan Saraçhane’deki İstanbul Belediye Sarayı’nı ve Harbiye’deki İstanbul Hilton Oteli’ni sayabiliriz. 1955’te açılan, Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk beş yıldızlı oteli Hilton, 1952’de tanınmış ABD mimarlık firması Skidmore, Owings, Merrill tarafından tasarlanmıştır.
Art Nouveau, Bauhaus, Chicago, Farnsworth House, form follows function, Illionis Teknoloji Enstitüsü, Internationale Architektur, İstanbul Belediye Sarayı, İstanbul Hilton Oteli, Lake Shore Drive Apartmans, Le Corbusier, machines for living, Mies formülü, Mies van der Rohe, Nevzat Erol, New York, ornament is a crime, rasyonalist-pürist akım, Seagram Building, truth to materials, Uluslararası Modernizm, Uluslararası Üslup, Walter Gropius
Leave A Reply