- ABD’li Jasper Johns (1930) ressam, heykeltraş ve baskı sanatçısıdır. Rauschenberg’in iyi arkadaşı olan sanatçı hem Neo Dadacılar hem de Pop Art’çılar ile anılır. Soyut Dışavurumculuk’un zengin imkanlarından, özellikle de fırçayı kullanış tarzından yararlanmayı da hiç bırakmamıştır. Gündelik nesneler kullanarak yapılan ilk resmin ona ait olduğu söylenir. Bayrak serisi, hedef tahtaları, haritalar gözde konuları olmuştur. Zihnin halihazırda bildiği objeleri kullanmak istediğini belirtmiştir. Malzeme olarak kullandığı gazete ile bayrak, harf, hedef tahtası ve rakamlar yaparak kitle iletişim araçlarının sembollerine saldırmayı sürdürmüştür. İlerleyen yıllarda, 1960’larda, ürettiği eserleri daha pervasız olmaya ve buluntu objeleri (cetvel, fırça vs.) daha fazla barındırmaya, şablon baskı ve vücut baskısı ihtiva etmeye başladı. Balmumu ve alçı sıkça kullandığı malzemeler oldu.
- ABD’li Allan Kaprow (1927-2006), ressam, asamblaj sanatçısı, eğitmen, sanat teorisyeni, Performans Sanatı kavramının oluşumunda öncü, Happening’in gelişmesine ve teorisine katkıda bulunmuş bir sanatçıdır.
- Rauschenberg gibi Allan Kaprow da John Cage’den çok etkilenmişti. Aynı zamanda Soyut Dışavurumcuların da hayranıydı. Neo Dadacı sanatçıların çoğu gibi Kaprow da eserlerinde sanat ile hayatı bağdaştırmanın yeni yollarını aradı. Action Painting yapan sanatçıların sanatı tuvalin dışına çıkarma, hayata yayma hedeflerini benimsedi.
- 1958’de Kaprow “Jackson Pollock’un Mirası” başlıklı makaleyi yayınladı. Bu makalede Kaprow boya, sandalye, yiyecek, neon ışıkları, duman, su, eski çoraplar, bir köpek, filmler gibi nesnelerden yapılan, kalıcı olmayan bir sanat talep etti. Bu metinde Kaprow Happening (Etkinlik/Oluşum) terimini ilk defa kullandı.
- Kaprow’un yapıtları sanat ve yaşamı kaynaştırmaya çalışır. Happening’ler aracılığıyla yaşam, sanat, sanatçı ve seyirci ayrımı bulanık hale gelir. Happening sanatçının beden hareketleriyle, kaydedilen seslerle, yazılı ve sözlü metinlerle ve hatta kokularla denemeler yapmasını mümkün kılar.
- Kaprow’un Happening’leri, ilk olarak kısa senaryolu etkinlikler şeklinde başlamıştır. Kaprow için bir Happening, bir oyun, bir macera ya da bir dizi etkinlikti. Kaprow Happening’lerin ortaya çıkıveren olaylar olduğunu söylüyordu. Happening’lerde belli bir yapıyı izleyen başlangıç, gelişme ve son olmadığı gibi, sanatçı ve izleyici arasında bir ayrım ya da hiyerarşi de yoktu. Sanat yapıtını belirleyen seyircinin tepkisiydi ve bu da her Happening’i tekrarlanamayan eşsiz bir deneyime dönüştürüyordu. Happening’ler sanatçı ve izleyiciler arasındaki duvarı yıkıyordu, katılımcı ve etkileşimliydi. Böylece izleyiciler yapıtları sadece “okumuyorlar”, aynı zamanda onunla etkileşime geçerek sanatın bir parçası haline geliyorlardı. İzleyiciyi sanata dahil etmek Neo Dadacı hedeflerden biriydi. İzleyicileri buz küpleriyle dolu bir odaya alıp, onların buzlara dokunarak, erimelerini sağlayıp, döngüyü tamamlamaları Kaprow’un bir etkinliği idi.
- Kaprow’un sayıları 200’ü aşan Happening’leri zaman içinde değişime uğramıştır. En sonunda Kaprow çalışmalarını “Etkinlikler” diye adlandırdığı, gündelik hayatla uyum içindeki normal insan etkinliğinin araştırılmasına adanmış, bir ya da birkaç oyuncu için yazılmış parçalara çevirmiştir.
- 1961 ve 1962 yıllarında Kaprow izleyicileri yaratıcı tepkiler verme yönünde harekete geçiren teknikler geliştirdi. Kaprow Happening’lerini tek kullanımlık ögelerle yaptı ve çok nadir olarak kaydetti. Sanatı, alınıp satılan bir mal olmaktan çıkartmak, deneyimlenen bir şeye dönüştürmek de Neo Dadacı bir hedefti. Bu da onları tek seferlik Etkinlikler/Oluşumlar yaptı ama bazı yapıtları daha sonraları yeniden gerçekleştirildi.
- Happening türünün gelişmekte olduğu 1961’de Kaprow bunları geleneksel olmayan tiyatro eserleri diye de adlandırıyordu. Kaprow Happening’lerin tavan aralarında, depolarda, bodrum katlarında sergilenmesinin seyirci ve oyun arasındaki engeli yıkarak yeni bir tiyatro kavramı geliştirdiğini belirtiyor, sanatın geleneksel sergilenme mekanlarını kullanmayarak da bir Karşı Sanat sergiliyordu.
- Kaprow ayrıca sanat-olmayan-sanat kavramıyla da bilinmektedir.
- Red Grooms, Jim Dine, Robert Whitman, David Tudor ve Yves Klein o dönemin Happening sanatçılarından bazılarıdır.
- Happening sanatçısı olan ve adı Pop Art ile de anılan Claes Oldenburg gibi çok sayıda ünlü sanatçı Kaprow’u kendilerini etkileyen kaynaklardan birisi olarak anar. Allan Karpow sırasıyla Fluxus, Performans Sanatı ve Yerleştirme Sanatı’nı (Enstalasyon) etkilemiştir.
- Karpow’un Happening’leri Fluxus’u; geç 60’larda ve 70’lerde Performans Sanatını; Çağdaş Sanat’a çok büyük etkisi olan çoklu ortam (multimedia) ve günlük hayatın sanatını önemli ölçüde yönlendirmiştir.
action painting, Allan Kaprow, Beyaz Bayrak, Claes Oldenburg, David Tudor, Enstalasyon, Gri Numaralar, Happening, Jackson Pollock’un Mirası, Jasper Johns, Jim Dine, John Cage, Metropolitan Müzesi, Performans Sanatı, Pop Art, Rauschenberg, Red Grooms, Robert Whitman, sanat-olmayan-sanat, Yerleştirme Sanatı, Yves Klein
Leave A Reply