Bu dönemi 3000 yıllık Çin şiirindeki tüm parlak çağların en parlağı olarak kabul edilir. Wang Wei, Li Bai (Li Po) (701-762) ve Du Fu (Tu Fu) (712-770) gelmiş geçmiş en büyük şairler arasında sayılır. Du Fu Konfüçyüsçü, Li Bai Taocuydu (1). Wang Wei (689-759), aynı zamanda ressamdı, manzara resimleri yapardı ve resimlerle şiirler arasında bir birlik yaratmayı istiyordu (2). Li Po, şiirlerini temize çekmeden, halktan bir kadına okur ve kadın onu anladığı takdirde şiiri mükemmel kabul ederdi! (3). Çin’de hiçbir dünya edebiyatında görülmemiş bir gelenek sürekliliği söz konusuydu (4). Tang dönemi Çin şiirinin altın çağı olarak bilinse de bu dönemin hem öncesinde hem de sonrasında şiir yaygın olarak kaleme alınmıştır. Kurmaca açısından da bu dönem dikkate değer bir dönemdir (5). Tang döneminin ünlü iki edebiyatçısı deneme yazarı Han Yu (768-825) ile politikacı, şair ve filozof Liu Zongyuan’dı (773-819). Tang devrinin hemen bütün şairleri, Türk kavimleriyle yapılan savaşlardan bahsetmişlerdir (6).

Uzun zamandan beri bu yazı için sakladığım sayfanın kullanılma sırası artık geldi.
Eski Çinlilerin tanımına göre ancak ahlaksal, öğretici ya da siyasal bir değeri olan yapıt yazınsal sayılabilir, estetik değeri olan öyküler yazından sayılmaz (7).
İlk gerçek öyküler Tang döneminde ortaya çıkmış olmalıdır. Daha önce cin-peri öyküleri, masallar, zamanın ünlü kişilerinin sözleri ve işlerini anlatan yapıtlar, tarihsel fıkralar toplamı diyebileceğimiz kitaplar, bunların öncüleri sayılabilir. Bu türün ilk biçimlerinden biri olarak, bir de ahlaksal Budist öykü vardır. Bu tür Hindistan’dan gelmiş, halk dili denebilecek bir Çinceye çevrilmiştir (8). Bu tür yapıtlar, Tang döneminde, Tang Lin’in Ödül ve Ceza Üstüne Öyküler adlı eseri gibi, Çin’de de yazılmaya başlamıştır. Bunlar belli bir ahlak kuralının doğruluğunu kanıtlamak için yazıldığından öykülerden ayrılır ama asıl öykü türü üzerinde etkisi çok büyük olmuştur: Öykülerin üçte biri de Budist etkisi taşımaktadır.
Tang dönemi öyküleri üç büyük kümeye ayrılır: Aşk öyküleri, yiğitlik öyküleri, cin ve peri öyküleri. Düş biçiminden de sık sık yararlanılmış, düşte görülenler konusu ilk olarak Tang döneminde gelişmiş (9), düşler konusu, değişik biçimlerde öykülerde kullanılmaya devam etmiş; tiyatro, metinlerini genellikle öykü ve romanlardan aldığı için, düşler birçok tiyatro yapıtının da konusunu oluşturmuştur (10). Çin tiyatrosunda piyesler sivil ve askeri diye ayrılırdı. Sivil piyesler aşklı, romantik dramlardır. Bunlar kuzeydeki Türk ve Moğolların maskeli, boğa döğüşlü, güreşli, danslı kült oyunlarından izler taşır. Savaş sahneleri içeren askeri piyeslerde müzik ve metinden çok danslar öne çıkar (11).
Hepsinden önemlisi, bu dönemde basımcılık ortaya çıktı. Önce Budist kutsal yazıları çoğaltıldı; sonra takvimler, yıllıklar ve sözlükler basıldı. Ağaç oyma baskının ortaya çıkışı, bilginin daha hızlı yayılmasının ve popüler edebiyatın ortaya çıkışının da habercisi oldu. Mütevazi bir bütçesi olanlar da kitap sahibi olabildiler. Kütüphane sayısında da artış yaşandı (12).
Merkezi yönetim 907’de çöktüğünde imparatorluk sarayı edebiyatta bir altın çağı başlatmış olduğundan sanatçı ve sanatçılar güçlü bir hamiden yoksun kaldılar. Sonraki Beş Hanedan döneminin (907-960) bölgesel sarayları özellikle Sichuan Krallığı’nda şair, ressam ve bilgin Tang sarayının küçük ölçekte bir benzerini oluşturan bu krallığa taşındı (13).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Rönesanslar, Jack Goody, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017. Sayfa 262.
(2) Çin Tarihi, Wolfram Eberhard, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1995. Sayfa 220, 223.
(3) A.g.e., sayfa 221.
(4) Rönesanslar, sayfa 262.
(5) A.g.e., sayfa 263.
(6) Çin Tarihi, sayfa 219, 220, 222.
(7) Çin Yazınında Öykünün Yeri, Dr. Wolfram Eberhard, MEB Çin Klasikleri Dizisi, Dünya Klasikleri Dizisi 26, 1998. Sayfa 17.
(8) A.g.e., sayfa 18.
(9) A.g.e., sayfa 19.
(10)A.g.e., sayfa 20.
(11) Çin Tarihi, 221.
(12) Rönesanslar, sayfa 263.
(13) A.g.e., sayfa 265.
Leave A Reply