Batılılar insanoğlunu yaradılışın merkezi olarak görürken Çinliler, insanı doğanın içinde oldukça küçük bir figür olarak tanımlarlar (1). Çin geleneğinde evrenin düzeni ile toplumun, siyasetin ve kozmolojinin düzeni birbirinden ayrılmaz. Doğada düzen olmazsa toplumda da düzen olmaz (2). Uzakdoğu uygarlıklarında, hakim inanç, Taoculukta da öğretildiği gibi insanla evren arasındaki uyumdur (3).
Çinliler, belli yönlerle belli renkler arasında bağlantı olduğuna inanır, bunlar arasında benzetişimler kurardı. Kuzey yönü siyah, batı beyazdı. Çinlilerle uzun yıllar komşu olan Türkler, onların bu inancını paylaştılar. Bu yüzden, Batı’ya düşen yerdeki denize “ak”, kuzeyde kalana “kara” adını verdiler. Renklerle yönler arasında koşutluk kurma çabası sadece Çin uygarlığına özgü değildi. Türklerden önce Araplar da batıdaki denize al bahr al abyad, yani “ak deniz” adını vermişlerdi (4).
Yararlanılan Kaynaklar
- Çin 2, Yüksel Görmez, Alfa Basım Yayım Dağıtım San. Ve Tic. Ltd. Şti., 2018.
- Dinin Demokrasiyle İmtihanı, Ian Buruma, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2012. Sayfa 72, 63.
- Sanatçı İmgesinin Oluşumu: Efsane, Mit ve Büyü, Ernst Kris ve Otto Kurz, İthaki Yayınları, 2013. Sayfa 135, 136.
- Akdeniz Akdeniz, İlker Özünlü, h2o Kitap, 2017.
- Semboller Nasıl Okunur?, Clare Gibson, Yem Yayın, 2013. Sayfa 111.
- A.g.e., sayfa 158.
- Şeytan Yüzü Olmayan Maske, Luther Link, Ayrıntı Yayınları, 2003. Sayfa 94.
- Çin Simgeleri Sözlüğü, Wolfram Eberhard, Kabalcı Yayınevi 2000. Sayfa 33, 34.
- Cengiz Han ve Mirasçıları Büyük Moğol İmparatorluğu, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 2006. Lake Eserler Hakkında, Klaus J. Brandt, sayfa 486.
- Semboller Nasıl Okunur?, sayfa 159.
- Çin Simgeleri Sözlüğü, sayfa 175, 176, 35.
Leave A Reply