
Çin Kütüphanesi no. 73, Xiaoze Xie, 2020.
“Vatikan’ın kütüphanesini görmeye gittim. Sandıklar içinde saklanan kitaplar var. Bütün bu sandıkları açtılar birçok el yazması kitap gördüm. Bir Çin kitabı gördüm, garip karakterlerle yazılı, yaprakları bizim kağıdımıza göre çok daha yumuşak ve ışık geçirir türden; mürekkebin boyasını kaldıramadığı için yaprağın sadece bir yüzü yazılı. Yapraklar hep çift ve dışa gelen kenardan katlanmış ve oradan birbirine bağlanıyor. Bu kağıdın, bir ağacın zarından yapıldığını söylüyorlar.” (1).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Contemporary İstanbul, Tersane 2021.
Çince, dünyanın en eski yazı sistemlerine sahip dillerden biridir.
Çin’de yazının icadı Shang Hanedanı (MÖ 16.- MÖ 11. yüzyıl) dönemine rastlar. Bu döneme ait en önemli yazılı belgeler, fal metinleridir. Bu metinler erken dönemde hayvan kürekkemiği üzerine, bambu şeritlere yazılmış, daha sonra yalnızca kaplumbağa kabuğu kullanılmıştır. Çin’de yazının kullanılmaya başladığı en erken dönemlerde bile, yaklaşık 2000 civarında farklı karakter vardı. Bugün Çince yazılmış akademik bir yazıda ortalama 8000 karakter bulunur. Eski ve yeni Çince işaretlerin toplamı 50.000’e ulaşır (2).
Çin yazı sanatının (ki, Uzakdoğu sanatının kendine özgü estetiğinin kökeninde yazı yer alır) tarihinin MÖ 20.- 18. yüzyıla kadar geri gittiği düşünülür (3). (İlk kaynaktaki tarih aralığı ile uyuşmadığının farkındayım. Bu kaynak tarihi daha da eskiye götürüyor. Bunun gibi birbiriyle çelişen bilgileri de kaynaklarıyla beraber ulaştırmak istedim. FK)
Hanların kullandığı yazı dünyadaki en eski yazılardan biridir. 80.000 karaktere sahip Han yazısının yaklaşık 7000 karakteri günlük yaşamda kullanılmaktadır (4).
Okur yazar bir Çinli en az 2000 yazı karakterine hakimdir. Çince bir haber metnini okuyabilmek için 3 bine yakın Çince karakteri (Hanzi) iyi bilmek gerekir (5).
Çin geleneği yazının icadını mitik kişilere bağlar: Bu kişilerin yıldızların düzeninden, kuşların uçuşundan, topraktaki böceklerin izlerinden anlam çıkarmayı bildikleri düşünülür. Dünya görsel imlerden oluşur; onları yorumlamayı, daha sonra da görünür hale getirmeyi bilmek gerekir. Sanatçı, keşfetmekten, dünyadaki bağıntı imlerini çözmekten ve onları bir başkasına aktarmaktan mutluluk duyar. Çin’de söz değil yazı önceliklidir. Yazı, başlangıcından itibaren, ruhlar ile tanrılar arasındaki iletişimin bir aracıdır (6).
İlk İmparator olarak anılan Qin Shi Huang (MÖ 221-210), yazıyı bir siyasi güç aracı olarak kullanmıştır (7). Qin Shi Huang, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin yanı sıra Çin alfabesini de standartlaştırmıştı (8). Çin’de yazının efsanevi mucidinin de İlk İmparator olduğu öne sürülür (9).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Yol Günlüğü, Michel de Montaigne, Yapı Kredi Yayınları, 2012. Sayfa 170.
(2) Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm, Sergen Çirkin, YKY, 2019. Sayfa 275.
(3) Modern İpek Yolu, Kırmızı Kedi Yayıncılık, Ekim 2017. Geleneksel Çin Sanatı, Yolaine Escante.
(4) Çin Ansiklopedisi, Çin Uluslararası Radyosu, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2015.
(5) China Today, Şubat-Mart 2019. Çince Öğrenmenin Eğlenceli Yolu, Verena Menzel. Sayfa 14.
(6) Geleneksel Çin Sanatı, Yolaine Escante.
(7) Yazının Tarihi, Steven Roger Fischer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022. Sayfa 189.
(8) Dinin Demokrasiyle İmtihanı, Ian Buruma, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2012.
(9) Sanatçı İmgesinin Oluşumu: Efsane, Mit ve Büyü, Ernst Kris ve Otto Kurz, İthaki Yayınları, 2013. Sayfa 29.
Leave A Reply