Lüks, yumuşaklık, dökümlülük, parlaklık özellikleri ile sevilen; kullanıcının soğukta verdiği sıcaklık, sıcakta verdiği serinlik duygusu için, üreticinin ise güzel boya tuttuğu için tercih ettiği ipeğin tarihi 4500 yıldan daha geriye gider.
Rivayete göre MÖ 2600’lerde hüküm süren Çin İmparatoru Huang-ti zamanında saray bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediği ve ardından da kendi kozasını ördüğü gözlenir. Bu durum İmparatorun dikkatini çeker, bu kurdun hayatının daha yakından incelenmesini emreder ve bu görevi baş cariyesi Prenses Hsi-ling-şi‘ye verir. Bir başka efsaneye göre de bunları fark eden Prensestir; çayına düşen bir böcek kozasından incecik bir ipliğin ayrılabildiğini gözlemiştir (1). Uzun tetkikler neticesinde bu kozadan iplik çekilebileceği ve bunun da dokumacılıkta kullanılabileceği tespit edilir. Ama ipek üretiminin ipek böceği yetiştirilmesiyle Çin’de başladığı kesindir.

İpekböceği güvesi beş günlük bir süre içinde yaklaşık 500 yumurta bıraktıktan sonra ölür. Bu küçücük yumurtaların bir gramından 1000’den fazla ipekböceği çıkar ve bunlar hep birlikte 36 kilo kadar taze beyaz dut yaprağı (morus alba) tüketerek yaklaşık 200 gram ham ipek üretirler. Yumurtalar önce 18,5 derecede tutulduktan sonra yavaş yavaş 25 derecelik çatlama sıcaklığına taşınır. Yumurtadan çıkan kurtlar, temiz, iyi havalandırılan tepsiler içinde dut yapraklarıyla oburca beslenip birçok kez deri değiştirirler. Bir ay sonra örme tepsilerine ya da çerçevelerine alınarak burada birkaç günde kozalarını örerler. İpekböceği tek bir kesintisiz ipek ipliği üretir ve bu, kozaya sarılan iplik sıralarını bir arada tutan yapışkan bir salgıyla birlikte salınır. Böcek başını sürekli sekiz sayısı biçiminde sallayarak sık bir koza örer ve içinde kendini bir krizalite dönüştürür (2).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Beijing, 2018.

İpeği elde etmek için kozalar, içlerindeki krizalitleri öldürmek amacıyla, ısıtılır ve daha sonra iplikleri bir arada tutan yapışkan salgının çözülmesi için kaynar suya atılır. Saf ipek ipliği daha sonra kozadan sökülerek makaralara sarılır. Bir kozadan çekilen ipliğin uzunluğu 400 metreden 3000 metreye kadar değişebilir (3).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Beijing, 2018.
MÖ 2000 yılından kalan mezarlarda bile ipek bulunmuştur. Efsaneye göre, Kral Ho-lü’nün karısı binden fazla ipek böceği ile gömülmüştü.
Modern çağlara kadar, ipekböceklerini beslemekten son ürünün dokunmasına kadar, tüm işlemler kadınlar tarafından yapılırdı. Eski bir kurala göre 15 yaşına gelmiş tüm genç kızlar ipek böceği yetiştirmeliydi (4).

Suzhou İpek üretim fabrikası.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Suzhou, 1997.
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Napolyon’un Düğmeleri, Penny Le Couteur ve Jay Burreson, Metis Bilim, 2012. Sayfa 111.
(2) A.g.e., sayfa 112.
(3) A.g.e., sayfa 112.
(4) Çin Simgeleri Sözlüğü, Wolfram Eberhard, Kabalcı Yayınevi, 2000. Sayfa 149.


Leave A Reply