Okudum, çalıştım, gezdim, okumaya devam ettim. Aslında konu öğrenmekti. Zamanla öğrenip paylaşmak oldu. Paylaşımlar ilgi görünce yazılar devam etti. İşte böyle oldu BÜ ve İTÜ ile başlayan serüvenin sonu.
Mariana Vassileva (1964-), 2011 yılına ait işinde her biri 9 cm olan iki çivi kullanmış. Çivilerden biri altın kaplama ve dümdüz, diğeri paslı ve eğik. Bize Arter’de soruyor, Bir Gün Arkadaş Olacaklar mı, diye. Altın kaplama çivi hiç kullanılmadığı için mi dümdüz? Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamış mı? Paslı olan sanki en az bir kere sert bir yere çakılmak istenmiş de duvara girmemiş, bir kenara atılmış, orada paslanmış. Ama kaybolmamış, o haliyle hala sahnede. Üstelik iki çivinin yerden yükseklikleri de aynı. Bu durumda iletişim kurma ihtimalleri var gibi düşünülebilir. Ama birinin Ari, diğerinin ise Ari ırktan olmadığını; ya da birinin “yerli”, diğerinin göçmen olduğunu varsayarsak bu iletişimde bir kopukluk, hatta belki de bir şiddet unsuru söz konusu olabilir, diyebiliriz. Ama belli ki onları aynı duvarda bir araya getiren, arkadaş olsunlar istiyor. Onları aynı irtifaya konumlandırması bize bu hissi veriyor.. Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
Leave A Reply