- Geleneksel dövme süslenme, kötülüklerden korunma, nazardan korunma, bereket, tılsım, sağaltma gibi amaçlarla yapılırdı.
- İs, çivit, öd, anne sütü ile elde edilen karışım kullanılır. Anne sütü için kız annesi sütü tercih edilir. Bu sütün sağaltma (iyileştirici, yenileyici), doğurganlık ve bereketle ilişkisinden ötürü kullanıldığı düşünülmektedir.
- Dövme için hazırlanan karışım bir süre bekletilir. Bekletme süresinin nedeni rengin koyulaşması için ya da karışımı yıldızların görmesi gerektiğine olan inançtır.
- Dövme genellikle işlenecek motifin büyüklüğüne uygun ama 3, 5, 7, 9 gibi sembolik sayıda dikiş iğnesi birbirine bağlanarak karışıma batırılıp vücuda işlenir .
- Dövme Kürtçe ve Arapça konuşan topluluklarca dek, dak olarak, Türkçe konuşan topluluklarda ise dövün, döğün, döğün olarak anılır. Arapça konuşan bazı topluluklarda ise veşm, vesm adını alır.
- Geleneksel dövmede kullanılan motiflerin adları ve sembolik anlamları vardır. Kullanılan işaret, sembol ve simgeler o topluluğun veya kişinin düşünsel, duygusal, inançsal ve estetik içyapısı hakkında önemli ipuçları verir. Bir sözcük ya da resim, açık olan ve ilk bakışta anlaşılabilenden daha fazla anlam içerdiği zaman simgesel hale gelir. Bir şeyin simgesi yoluyla kendisi ile bütünleşme, ilkel düşünme sistematiğinin merkezinde yer alır. Farklı coğrafyalarda aynı simgeler, farklı anlamlara gelebilir.
- Güneydoğu bölgesinde dövme ile işlenenler arasında göksel simgeler, hayvan simgeleri, bitki simgeleri, geometrik formlar ve noktalar en sık rastlananlardır.
- Avuç içine üç nokta şeklinde yapılan dövme kocanın kuma getirmemesi, koca şiddetini engellemek, elin lezzetli olması için yapılıyor.
- Çocuk ölmesin diye doğumdan sonra çocuğa, doğumdan önce anneye, çocuğu olmayan kadına çocuğu olsun diye dövme yapılır. Bu uygulamalarda dövmenin nazardan koruma ve tılsım işlevleri öne çıkmaktadır.
- Ağrıyan bölgeye sağaltıcı olarak dövme yapılıyor. Romatizma, göz, baş ağrıları için eklemlere, şakaklara dövme yapılır. Süt sağan kişilerin elleri, bilekleri şişmesin diye sıklıkla dövme yaptırdıkları görülür.
- Geçmişte dövme taşımayan kadınlar için erkek gibi, erkek yüzlü denirmiş. Erkeklerin evlenmek için daha çok dövmeli kızları tercih ettikleri; Irak’ta da erkeklerin eskiden dövmesiz bir kadınla evlenmeyi reddettikleri biliniyor.
- Ülkemizdeki geleneksel dövme taşıyıcıları yaşlılardır. Gençler geleneksel dövmeye ilgi göstermedikleri için bu tür dövme artık yapılmamaktadır diyebiliriz.
- Kırsalda yaşayan ve geleneksel dinsel kurumlar aracılığıyla öğrenilen dinsel tasavvur zaman zaman kadim halk inançlarıyla karmaşık bir yapı oluşturabilir. Kırsal çevrenin dini önderlerinin, içinde bulundukları geleneksel bağlamla daha esnek bir ilişki geliştirdiği düşünülür.
- Geleneksel dövmenin gençler arasında uygulanmasının azalması, daha çok ötekileştirilmeye karşı stratejik bir yaklaşım da olabilir deniyor.
anne sütü, baş ağrıları, bereket, bitki simgeleri, Budalalıktan Deliliğe, çivit, dini önder, dinsel tasavvur, Doğan Kitap, doğurganlık, Dövme, Geleneksel dövme, geleneksel dövme taşıyıcıları, geometrik formlar, göksel simgeler, göz, hayvan simgeleri, Huzursuzluk, İş, Jean-Léo Dugast, John Hoskin, Kaybolan İzler, Kırmızı Kedi Yayınevi, kötülüklerden korunma, Maşallah, Mümtaz Fırat, nazardan korunma, noktalar, öd, ötekileştirilme, Romatizma, sağaltma, Sarp Kerem Yavuz, Substitutes for My Father, süslenme, tendeki nakış, The Supernatural in Thai Life, The Tamarind Press, tılsım, Umberto Eco, YKY, Zülfü Livaneli
Leave A Reply