
İmparator Maximilian’ın İnfazı, Édouard Manet, 1868-69 (üçüncü ve son versiyon).
Eser, I. Maximilian’ın Meksikalı Cumhuriyetçiler tarafından kurşuna dizilerek infaz edilmesini anlatmaktadır.
Maximilian, üç yıl boyunca Fransa İmparatoru III. Napolyon‘un ordularının koruması altında Meksika’yı yönetmişti. Napolyon Maximilian’a verdiği sözleri tutmayarak ordusunu geri çekince Cumhuriyetçiler yönetimi ele geçirdiler ve 1867 yılında Maximilian ve yardımcılarını infaz ettiler.
Manet’nin amacı Meksika’yı değil Fransa’yı suçlamaktır. Cumhuriyetçilerin bir imparatoru infaz etmesini gösteren bu tablo Fransa’da hoş karşılanmadı ve sergilenmesine izin verilmedi. Bu nedenle Manet (1832-1883), tablosunu bir süre kendi evinde sergiledi. Manet’nin Goya‘nın Madrid’de 3 Mayıs 1808 isimli tablosundan etkilendiği, bu eserin de Picasso’nun Guernica adlı tablosuna esin kaynağı olduğu söylenir.
Fotoğraf: leblebitozu

Güzel Beyaz Adam, Luc Tuymans, 2000.
Luc Tuymans’ın (1958-) 1980 ve 1990’lardaki eserlerinde devamlı beliren tema, Faşizmin genelde Avrupa kültürüne ve özelde ülkesi Belçika’ya etkisidir.
2001 Venedik Bienali’nde sergisinin adı Güzel Beyaz Adam’dır ve bu beyaz adam o dönemdeki adıyla Belçika Kongo’suna bağımsızlığını almadan birkaç yıl önce resmi bir ziyarette bulunan Belçika Kralı Baudouin’dir. Kral, beyaz bir askeri tören üniforması giymektedir. Mesafeli duruşuyla bu figür, sömürgeci bir devletin temsilcisidir. Bağımsızlık sonrası Demokratik Kongo Cumhuriyeti adını alan ülkenin ilk başbakanı Patrice Lumumba, 1960 yılında başbakanlık makamına gelmiş, 1961 yılında suikasta kurban gitmiştir. Tuymans’ın dizileri, Belçika ve Batı’yı ülke üzerindeki denetimlerinden feragat ettiklerini ilan ettikleri halde, ülkenin siyasi hayatını karıştırmakla suçlamaktadır. Sanatçı, seyircinin kendi yorumunu getirmesi için alan bırakmak amacıyla eserlerini genellikle kırpılmış veya kısmen resmetmiştir.
Fotoğraf: Image & Narrative
- Birinci ve ikinci kolonileştirme dalgalarıyla birçok ülkenin tarım gelenekleri ve toprak mahsulleri ortadan kaldırılmıştır.
- Kolonileşme, güçlü bir medeniyet ile karşılaştığı durumlarda, karşılıklı alışverişi tercih etmemesine rağmen, o bölgeye ait pek çok hammadde ve gıda kolonicilerin hayatına girer. Körinin İngiliz mutfağında yaygın kullanımı bu duruma bir örnektir. Ünlü Worcestershire
- sosunun kökeni de Hindistan’dır.
- İspanyollar Latin Amerika topraklarında MÖ 3000’lerden beri tüketilmekte olan, İnkaların süper besini olarak anılan kinoa ekimini yasaklamışlardı. Kinoa tohumları protein, kalsiyum, demir, E ve B vitaminlerinden zengindir. Proteini sekiz temel amino asidi de barındırdığından tamdır; tahıllardan iki kat daha fazla protein içerir. Yarım fincan kinoa yiyen bir çocuk ihtiyacı olan günlük proteini almış olur. İspanyollar çok yararlı olan bu besinin yerlileri çok güçlendirmesinden korkuyorlardı. Ekim yasağına uyulup uyulmadığını kontrol etmek de bitkinin salkım salkım açan çiçeklerinden ötürü kolaydı.
- Latin Amerika’nın sömürgeleştirilmesi ile yerlilerin yükseklik hastalığına karşı içtikleri çayın bitkisi olan koko yaprağının ekimi de uyuşturucu özelliğinden ötürü yasaklar listesine girmiş.
Yararlanılan Kaynaklar
- Slow Food Devrimi, Carlo Petrini ve Gigi Padovani, Sinek Sekiz Yayınevi, 2012.
- ibrahimokcuoglu.blogspot.com
- Duvar, Deniz Ülke Arıboğan, İnkılap Kitabevi, 2017.
- Dünya Sanat Tarihi, Hugh Honour ve John Fleming, Alfa Basım, 2015.
- Göçebe Düşünmek Deleuze Düşüncesinin Sınırlarında, Haz: Ahmet Murat Aytaç ve Mustafa Demirtaş, Metis Defterleri 5, 2014.
Leave A Reply