Değerli kaynakların, değerli şehirlerin mevcut sahiplerine bırakılamayacak kadar değerli olduğu zaman zaman dile getirilir, malum zihniyet tarafından tabi. Eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da değerli kaynakların yerli halkların elinde bulunmasından memnun değil. Brezilya topraklarının %13’ünden fazlasında yerliler yaşıyor. Bunun büyük bölümü el değmemiş ormanlardan oluşuyor. Rusya-Ukrayna Savaşının yol açtığı gübre kıtlığının ülkesi için iyi bir fırsat olduğunu, nerede yerli toprağı varsa altında zenginlik olduğunu medyaya açıklayıverdi. Ardından da Brezilya’nın daha fazla gübre üretebilmesi için şirketlerin yerli halkların ormanlarından potasyum çıkarmasına izin veren yasayı meclisten geçirdi.
Çinli şirketlerin Afrika’da, Çad’da endüstriyel tarım için talip olduğu arazilerin de göçebe çobanlardan oluşan halk için büyük bir tehdit oluşturduğu biliniyor.
Putin Tüm Gezegene Karşı Suçlu, Thomas L. Friedman, The New York Times, Oksijen, 30 Eylül-6 Ekim 2022.
**
“İmparatorluklar kuran uluslardan gelen delegeler, bu imparatorluklar uzun zaman önce çökmüş olsalar bile, bir tür gurur, aynı zamanda güçlü rolünde olmaktan ötürü belli bir rahatlık sergilemektedirler; öte yandan, yine güçlü konumun verdiği rahatlıktan ötürü, cömert ve bağışlayıcı bir tavır sergilemeleri olasıdır. Öte yandan ataları, imparatorlukların etnik azınlıklarından gelenler, çabucak bir kurban edilme duygusuna kapılmaktadırlar; unutmamak ve bağışlamamak söz konusu çatışmaya ilişkin görüşlerine egemen olmaktadır. Bir delegenin etnik grubu bir imparatorluğu taşımış, sonradan bir başka imparatorluk içinde azınlık statüsüne indirilmiş olsa bile, kurban konumunda kalma eğilimi göstermektedir.”
Körü Körüne İnanç, Vamık D. Volkan, Okuyan Us Yayınları, 2005. Sayfa 402.
**
“de Gaulle’cü polisin Ekim’de Cezayirlilere nefretle saldırması ile ertesi Şubat’ta OAS (Gizli Ordu Örgütü) karşıtı militanlara saldırması arasında benzerlik kurmuyorduk. Metroda parmaklıkların arasına sıkışıp ezilerek ölen 9 kişiyle, Sen Nehri‘ndeki sayısız ölü arasında asla bağ kurulmayacaktı.”
Seneler, Annie Ernaux, Can Yayınları, 2022. Sayfa 75.
**
Tiranlık Paradoksu, devlet ne kadar zayıf olursa insanları temel özgürlüklerinden o ölçüde yoksun bırakmaktır. Diktatörün kaybettiği ne kadar bariz hale gelirse aksi yöndeki açıklamaları o kadar şiddetlenir. Günümüzde artık kimse faşizmi açıkça savunmuyor. Şimdilerde, faşizmin ırkçılık, dincilik, kadın ve LGBT düşmanlığı, milliyetçilik, güçlü devlet kültü tek tek birbirinden koparılarak savunuluyor. Savunanların habitus’una dikkat etmek gerektiği söyleniyor. Habitus, bireyin ya da grupların yetiştikleri ortamın, tarihsel, kültürel ve dile ilişkin özelliklerini tanımlar. Bu özellikler kişiyi ya da grupları şekillendirir. Habitus değerlendirilerek gelmekte olanın nereye gitmeyi planladığı anlaşılabilir.
Faşizm ve Fantezi, Ergin Yıldızoğlu, Cumhuriyet, 29 Eylül 2022.
Leave A Reply