- 19. yüzyıl Macar burjuva kütüphaneleri Goethe’yi pek sevmezdi, “sulu klasik” derlerdi ona; Schiller’i kütüphanelere daha çok yakıştırırlardı. Schiller’de liberalizm pırıltıları görüyorlardı, bir devrimciydi o, Goethe ise “katı biçim”, “klasik bir muhafazakarlık”tı.
- Goethe’nin tanımıyla weltliteratur, yani dünya edebiyatının ortak hazinesi olan bir edebiyatın en önemli kişilerinden ikisi bugünkü konumuz.
- Goethe, “Alman Atinası” adıyla da anılan Weimar’da yalnızca sanatsal etkinlikleri ve tiyatroyu değil, bayındırlık işlerini de yönetti, Weimar-Saksonya Dükü Karl August’un başdanışmanı oldu. Goethe Napoléon’un huzuruna çıktığında İmparator’un Goethe’nin eseri Werther’den hayranlıkla söz etmesi ve Karl August’u Prusya Birliği’nden ayrılması koşuluyla tahtta bırakması, yazarın Weimar’a belki de en büyük hizmeti oldu.
- Weimar’da Schiller ile arkadaşlıkları, sürekli bilgi alış verişleri, ortak estetik anlayışları, dayanışmaları, yazışmaları ile edebiyat tarihinde az rastlanır türden bir ilişkileri oldu. Bugün her ikisi de, Alman edebiyatının kurucuları arasında yer alıyor. Ama, Schiller’in Alman ulusunun kalbinde daha önemli bir yeri olduğu düşünülüyor.
- Goethe’nin, Jena’da tanıştığı Schiller’i Weimar’a gelmesi için ikna ettiği biliniyor. Schiller, ordudaki doktorluk görevinden istifa ederek ömrünü şiir ve tiyatroya adamış, beş parasız yollara düşmüştü. Weimar’da, taşkın kişiliğine hiç de benzemeyen Goethe’nin bilgeliğinde, yerleşik ve sakin bir yaşamı olmuştu. Coşkulu ve duygusal bir karakteri vardı, durmuş oturmuş Goethe’nin tam tersiydi. Nedim Gürsel’in benzetmesiyle, biri Dionysos, öteki Apollon geleneğini benimsemişti. Schiller’in Weimar’a geldiği ilk yıllarda Goethe, Dük ile İtalya gezisindeydi, bir müddet beraber olamadılar ve ne yazık ki Schiller, Goethe ile tam on yıl süren iş birliğinden sonra 46 yaşında öldü.
- Schiller’in erken ölümü Goethe’yi çok sarsmış. Goethe, “Sanki kendimi yitirmişim gibi hissediyorum….Benliğimin yarısı öldü artık” diye yazmış.
- Weimar’daki Goethe ve Schiller Arşivi, Almanya’nın ilk edebiyat arşividir. 1892-96 yılları arasında inşa edilen bina, müze ve arşiv için özel olarak yapılmıştır. 1960 yılından sonra Arşiv genişletilmiş, korumaya aldığı Alman sanatçıların sayısı 130’a çıkmıştır. Almanya’nın aynı zamanda en büyük edebiyat arşivi de olan Goethe-Schiller Arşivi, 2001 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Arşiv, 2010 yılında restorasyona girdi.
- Goethe de öldükten sonra Weimar bu iki şair sayesinde, pek çok ünvanının yanı sıra, edebiyat tarihine de geçti.
- Şimdi bu iki üstat da Weimar’da uyumakta.
Yararlanılan Kaynaklar
- Bir Burjuvanın İtirafları, Sándor Márai, Can Yayınları, 2010.
- Acı Hayatlar, Nedim Gürsel, Doğan Kitap, 2014.
- Goethe-Schiller Arşivi Yenileniyor, Fulya Canşen, ntvmsnbc, 04.01.2014.
Acı Hayatlar, Alman Atinası, Apollon, Bir Burjuvanın İtirafları, Can Yayınları, Dionysos, Doğan Kitap, Ernst Rietschel, Fulya Canşen, Goethe, Goethe ve Schiller Arşivi, Goethe-Schiller Arşivi Yenileniyor, Napoleon, Nedim Gürsel, ntvmsnbc, Sándor Márai, Schiller, Weimar, Weimar-Saksonya Dükü Karl August, weltliteratur
Leave A Reply