Japonya dünya genelinde çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülkelerden biri ülkede çalışanların %12’si ayda 100 saati aşıyor. Bazı intiharlar uzun çalışma saatlerinden kaynaklanan strese bağlanıyor. Çalışanlar hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok yorgun. Ayrıca uzun çalışma saatlerinin üretkenliği pozitif yönde etkilediğine ilişkin yeterli kanıt da yok.
Karoshi/karoşi aşırı çalışmaya bağlı ölümlere verilen ad. 2018 yılında intihar ya da sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybeden çalışanlardan 158’inin ölümü aşırı çalışmaya bağlı sorunlar nedeniyle gerçekleşti. Rapora yansıyan ölüm vakalarında başı kırklı yaşlarındaki çalışanlar çekerken onları 50’li yaşlarındaki çalışanlar takip ediyor. Medya sektörü ve inşaat endüstrisi sabıkalı alanlar.
Japon hükümeti tarafından hazırlanan bir karoşi raporunda her 5 Japon işçisinden birinin karoşi riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulanmıştı.
Japonya’nın üst düzey memurları ayda 300 saatte ulaşan fazla mesailerle yıpratıcı koşullarda çalışıyorlar. Çok az koruyuculuğu olan sosyal yasalar onlar için geçerli değil. İşsizlik riski olmayan bu çalışanlar için fazla mesaiyi ayda 45 saat ile sınırlayan iş hukuku kamu yararına çalıştıkları ve acil durumlarda hazır ve nazır bulunmaları gerektiği öne sürülerek onlara uygulanmıyor. Grev hakkına sahip değiller. Kanyros/Kaniros adı verilen ve Japon elit sınıfının en üst tabakasındaki bakanlık memurlarının çalışma sürelerine 2021 yılına kadar hiçbir sınırlama getirilmedi. Bu sayı özel sektördeki fazla mesai süresinin de aşırı çalışma nedeniyle ölüm (karoşi) eşiğinin de çok üstünde. Uykudan ve aile hayatından mahrum kalan pek çoğu depresyona giriyor. Bir araştırmaya göre intihar oranı %16,7 ile özel sektördeki oranın iki katı. Çoğunlukla bu fazla mesailer için ödeme de yapılmıyor.
Meclisteki yasa tasarılarının ve tartışmaların düzenlenmesi onların sorumluluğunda ve zaman kısa. Arka arkaya gelen Neoliberal hükümetler 2020’de Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın %250’sine ulaşan ülke borcunu gerekçe göstererek devlet idaresinde personel sayısını azaltma yoluna gitti. Hem bu politika hem de belirli kurumların özelleştirilmesi memur sayısında azalma yarattı. 1980’lerden beri devlet memurlarının sayısı sürekli azalmıştı. 20-29 yaşları arasındaki memurlar arasında kişisel nedenlerle verilen istifa sayısı giderek artmıştı. Seçkin üniversitelerden mezun bakanlık memurlarının çok daha iyi maaşlar alabildiği özel sektörün çalışma koşulları iyileştikçe de istifalar hızlanıyor, memurluk sınavına girenlerin sayısı giderek düşüyordu. Üstelik 1990’lardaki yolsuzluk skandalları devlet memurlarına pek iyi gözle bakılmamasını getirmişti. 2020’de kurulan Suga Yoshihide hükümeti idareyi belgeleri imzalamak ve ofise giriş çıkışları onaylamak için kullanılan mühürlerin (hanko) kullanımına son verdi. Mührün kaldırılması belgelerin dijitalleştirilmesini de kolaylaştırdı. Telekonferans kullanımı nezaketsizlik olarak görüldüğü ve bu yönteme pek başvurulmadığı için belgeleri yazdırmak için saatler harcanıyordu.
Japonya’da sigara molalarını normalleştiren bir çalışma kültürü var. Bunu değiştirmek istiyorlar. Molalar, sigara içmeyenlerin yararlanamadığı bir ayrıcalık olarak değerlendiriliyor.
Japonya’da iş hayatı müdahaleci de bulunuyor. Evden çalışan ekiplerinin iş sırasında sigara içmesini yasaklayan firmalar oldu, yasakla ilgili herhangi bir yaptırım getirilmedi.
Japonya’da iş yerlerinde kadınların yüksek topuk giyme zorunluluğunun cinsel taciz ve ayrımcılık anlamına geldiği 2019 yılında yazar Yumi İshikawa tarafından başlatılan kampanya ile konuşulmaya başlanmıştı.
Yararlanılan Kaynaklar
Ölümüne Çalışmış, Hürriyet Dış Haberler, 7 Ekim 2017.
158 Kişi Aşırı Çalışmaktan Öldü, Hürriyet İHA, 2 Ekim 2019.
Evinden Çalışana da Sigara Yasağı, Oksijen, 17-23 Eylül 2021.
Japonya’da Ölesiye Çalışan Memurlar, Yuta Yagişita, Le Monde diplomatique, 5 Nisan 2021.
Leave A Reply