Japonya, dünyanın en eski monarşisi. Krizantem Tahtı’nda bugün 126’ncı imparator olan Naruhito oturuyor. Naruhito (1960-), İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan ilk imparator. Aynı zamanda veliaht sıfatıyla Japonya dışında eğitim gören ilk hanedan üyesi. Japonya’da tarih okuduktan sonra Oxford Üniversitesi’nde de deniz taşımacılığı üzerine eğitim almıştı. Onun hükümranlık dönemi Reiwa – Düzenin Uyumu – olarak adlandırılacak. Modern Japonya tarihinde ilk kez görevden ayrılan ve tahtta oturan iki imparator da hayatta. Muhafazakarlar, imparatorluk ailesinin soyunun Güneş Tanrıçası Amaterasu’dan geldiğine inanırlar. Sonuncusu 1770 yılında olmak üzere 8 kez kadınlar tahta çıkmıştır. Ancak 1889 tarihli İmparatorluk Ailesi Yasası ile ülkede kadınların tahta çıkması yasaklanmıştır. ABD, 1947’de imparatorluk ailesinin yan kollarını yasayla kaldırır. Çok sayıda prens bir günde sade vatandaşa dönüşür. O zamana kadar hanedanın bolca prensi vardır.
Babası İmparator Akihito’nun sağlık sorunları gerekçesiyle tahttan çekilmesinin ardından görevi devralan İmparator Naruhito’nun bir kız çocuğu var. Çok sevilen Prenses Aiko’nun doğumu (2001) ile ülkede kadın imparator tartışmaları başlamış; beş yıl sonra İmparator Naruhito’nun kardeşi Prens Akişino’nun oğlu, Prens Hisahito’nun doğmasıyla tartışmalar biraz durulmuştu. Başbakan Yoşihide Suga, tahta yalnızca erkeklerin oturması gerektiğine inanıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yapılan anayasaya göre imparatorun görevleri sembolik. Öncelikle birliği saplamak ve geleneği korumakla yükümlü. Baharda ilk pirinci ekmek, sonbaharda ilk ürünü toplamak gibi görevleri var. Ülkede imparatorluk ailesine verilen destek %80’lerde (1).
Yakın zaman önce, 2019’da tahta çıkan Naruhito sayesinde basından birçok detay bize de ulaştı. İmparatorun kasımpatı tahtı Takamikura, imparatoriçenin tahtına ise Miçoodai adı veriliyor. İmparator törende Korozen no go ho adı verilen ve 9. Yüzyıldan beri imparatorların giydiği kahverengi tonlarında kuşaklı bir giysi giyiyor ve tahta çıkmadan önce bazı tapınakları ziyaret ediyor (2).
Japonlar, imparatorları uğruna ölmeyi göze alarak savaşa giderler; marş söyleyerek ölürler; imparatorları uğruna öldüklerine inanırlar.
Savaş sonrası, 15 Ağustos’ta İmparatorun Japon halkına doğrudan, kendi sesiyle radyodan seslenmesi, tarihte eşine rastlanmamış bir olaydı. Halk için imparatorun sesini duymak o kadar büyük bir şeydi ki, böyle büyük bir acı pahasına da olsa halk sevinç duymuştu (3).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Japonya’nın Gündemindeki Tartışma Konusu, Umut Alphan, Oksijen, 29 Ocak-4 Şubat 2021.
(2) Cumhuriyet 23 Ekim 2019.
(3) Hiroşima, John Hersey, DE Yayınevi, 1984. Sayfa 100, 76.
Leave A Reply