7)EDO-TOKUGAVA DÖNEMİ (1603-1867)
- İeyasu (Şogun dizisindeki Toronaga) iki buçuk yüzyıl için Tokugava ailesini işbaşına getirmiş, Edo Beyliği’ni kurmuş. Edo, Tokyo’nun eski adıdır.
- Misyonerler kovulmuş, dış ticaretin Çinli ve Hollanda’lı tüccarlar ile yapılması tercih edilmiş. Japonya’nın içe kapanma döneminde Zen devlet dini olmuş. Tapu kadastro işi 1610’da yeniden yapılmış. Üretim, dolayısıyla vergi gelirleri artmış. Toplumsal sınıflamada asker, çiftçi, sanatçı ve tüccar arasında geçişkenlik sınırlanmış. Çiftçilerin ata binmesi, kılıç taşıması, ipek giymesi, çay içmesi yasaklanmış. 1636 yılında Ulusal Korunma Yasası çıkartılmış. 1640 yılında Japonya’nın dış dünya ile ilişkisi kesilmiş. Haiku ustası Buson bu dönemde yetişmiş. İeyasu’ya karşı gelen daimyolar, Katılmayan Derebeyler (Outside Lords) şerefli işlerden uzak tutulmuş, bu işler, Katılan Derebeyler’e (Inside Lords) verilmiş. Derebeylerin merkeze karşı birleşmesini önleyecek bir idare tarzı izlenmiş. Her aile reisi kapıya statüsünü bildiren levha asmak, her sınıfın elbisesi, yiyeceği, evi belli olacak şekilde düzenlemeler yapmak zorunda bırakılmış. Adı geçen sosyal sınıfların dışında tutulan, atadan beri pis, tabu işlerde çalışan işçilere Eta denmiş (Hindistan’daki Dokunulmazlar gibi).
- Japonya dışa kapanınca tüccarlar çok zor durumda kalmışlardı. Belli büyüklük üzerinde tekne yapmak ve işletmek yasaklanmış, kabul gören boyutlardaki tekne ile Asya’ya gidilemez olmuştu. Tüccarların sarfiyatını sınırlayan kanunlar çıkarılmış, elbiseleri, taşıyabilecekleri şemsiyelerin türleri, evlenme ve cenaze için harcayabilecekleri para miktarı belirlenmiş, samuray muhitinde yaşamaları yasaklanmıştı. Çiftçi, zenaatkar ve tüccar halk tabakasını meydana getiriyor, samuraya hürmet göstermeyen halk tabakası mensubu oracıkta samuray tarafından öldürülebiliyordu. Daimyolar bir kişinin hatası yüzünden bir aileyi, bir köyü idam etme hakkına sahipti. Kendi izni olmadan bir Büyük Lord’a dokunmak ölüm cezası gerektiren bir suçtu.
- Osaka Protokolleri’ne göre Şogun’un bir denetlemeden en az iki hafta önce Büyük Lordları bilgilendirmesi gerekiyordu.
- Şogun’un açık izni olmadan Edo’yu terk eden Büyük Lord/Daimyo bütün korunma haklarından vazgeçmiş olurdu.
- Tokugava devrinde samuraylar derebeylerin kahyası gibiydiler. Drama ve çay merasimlerinde ihtisas sahibiydiler. Derebeyi kendi sınırları dışına kadın yollayamaz, sınırları içine kaçak silah alamaz, Şogun’dan izinsiz evlenemezdi. Her tımarda Şogun’un casusu olurdu. Derebeyi zenginleyince kamusal işler yapmaya zorlanır, böylece çok güçlenmesi önlenirdi. Daimyo senenin yarısını başşehirde geçirir, tımarına döndüğünde karısını Şoğun’a rehine bırakırdı. 7 yaşına gelen kız ve erkek çocukları birbirinden ayrılır, sert cinsel kurallar uygulanırdı. Cinsel sınır ve kısıtlamaların çoğu bu dönemde samuraylar tarafından konmuş.
Yasalar, emirler son derece sert. Pek çok şeyin cezası ölüm: kumar, hırsızlık, rüşvet, üst sınıftan birine saygısızlık, vergiyi ödememek gibi.
Gerek duyulduğunda yetki tek elde toplanamamış, ivedi kararlar zamanında alınamamış, 19. yüzyıl başlarından sonra 1500 toplu ayaklanma olmuş. Tokugava’nın ağır vergi politikası çiftçiyi daha çok ve çeşit üretmeye, verimi artırmaya zorlamıştır. Artan üretimin aynı hızda vergilendirilememesi kimi köylülerin giderek güçlenmesine, güçlü bir orta sınıfın oluşmasına, bu yeni güçlü sınıfın ve Tokugava aleyhtarlarının Meici dönemini desteklemesine yol açmış, Edo, 1868’de düşmüştür.
Leave A Reply