- 1945 – 1952 yıllarındaki Müttefik işgali, ama de facto ABD işgali ile Silahlı Kuvvetler ve teçhizat üretim faaliyetleri yasaklandı, askeri devlet dağıtıldı. Yeni anayasa yapılarak politik sistem yeniden örgütlendi, eğitim içeriği ve sisteminin dönüşümü, mülkiyeti yayma, büyük iş ve mali kurumların denetlenmesi, antitekel önlemler, toprak reformu, cinsiyet eşitliği, inanç özgürlüğü yolunda maddeler kondu, 1947 Anayasası ile soyluluk ünvanı kaldırıldı.
- Kore Savaşı’nda (1950-1953) Japonya’nın ABD üssü olarak kullanılması dış ticarette sıçrama sağladı. Gerekli sermaye malları alındı.1952
- 1952’de ABD baskısı ile Japonya, ÇHC’den çok Tayvan’a yaklaştı. ÇHC ile temas kısıtlı kaldı.
- Japonya’nın savaş sırasında esir ettiği Müttefik personelinin maruz kaldığı zorlukları tazmin etmek amacıyla Kızıl Haç örgütüne 4,5 milyon Sterlin ödeme yapması istendi.
- San Francisco Barış Antlaşması’na göre Japonya’nın savunma harcamaları ABD’ye ait olmaya devam edecekti. Dolayısıyla Japonya, ABD’ye mali yük olmaya başladı.
- San Francisco Barış Antlaşması, 1951’de Japonya ile 49 ülke arasında imzalanmış, 1952’den itibaren yürürlüğe girmiştir. Antlaşmayla II. Dünya Savaşı resmen sona ermiş, Japonya’nın emperyalist bir güç olarak konumu lağvedilmiştir. Ayrıca antlaşmayla Japonya’nın elindeki müttefik savaş esirlerinin maruz kaldıkları insan hakları ihlallerinden dolayı tazmin edilmeleri karara bağlanmıştır. Bu antlaşmayla beraber Japonya’nın ABD ile ikili ilişkileri yeni bir aşamaya geçmiş ve modern Japonya tarihi bu doğrultuda şekillenmiştir. İç Savaşı yeni sonuçlandığı için ve Tayvan ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin hangisinin yasal temsiliyet sahibi olduğu konusunda uluslararası kamuoyu nezdinde belirsizlik olduğu için iki ülke de antlaşmaya çağrılmamıştır. Savaş halinde olunan Kuzey Kore ve Haziran 1945’de anti-faşist Badoglio hükümeti Japonya’ya savaş ilan etmiş olmasına rağmen İtalya davet edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti ve savaş zamanında bağımsız bir ülke olarak var olmayan ancak sonradan bağımsızlığını kazanan ve Japon işgaline karşı savaşan Pakistan imzacı ülkeler arasında yer almış, SSCB anlaşmanın şartlarına muhalefet etmiştir. San Francisco Barış Antlaşması ile Japonya bağımsızlığına kavuşmuştur!
- Antlaşmaya göre Japonya; Kore, Tayvan, Hong kong, Kuril Adaları, Pescadores ve Spratly Adaları, Antarktika ve Sahalin Adaları’ndaki haklarından feragat etmiştir.
- Bonin ve Ryukyu takım adalarının denetimi ABD’ye geçmiştir. Takım adalara dahil olan kentler arasında Okinawa da bulunmaktadır.
- Antlaşmaya göre savaş esirleri ülkelerine dönecek, Japonya sadece savunma amaçlı bir ordu barındıracaktır.
- Japonya’nın ada haricindeki sahip olduğu firma, kurum ve özel kişilere ait tüm varlıklara Müttefiklerce el konmuştur. Bu kapsamda Çin Halk Cumhuriyeti Mançurya ve Moğolistan’daki demiryolu ve madenlere el koyacaktır. Japonya’nın; Kore, Tayvan ve Çin’de el konulan varlıklarının toplam değeri 25 milyar dolar mertebesindedir.
- İkinci Dünya Savaşı’nda, özellikle savaşın son iki senesinde 100 binlerce Koreli, yaklaşık 40 bin Çinli ve az sayıda Müttefik savaş esirinin Japonların inşaat, maden vs. alanlarında köle işçi olarak çalıştırıldığı biliniyor. Japonya’ya getirilen her 5 Çinliden biri 1943 – 1945 yılları arasında ölmüş, 4 bini bugün hayatta ve Japonya’da dava açmışlar. Dava edilenler Mitsui Mining ve Mitsubishi Meterials. Mitsubishi’nin “cehennem gemileri” adı verilen kargo gemileriyle Japonya’ya işçi taşıdığı biliniyor. Japonya’nın köle işçi programı daha 1990’ların ortasında konuşulmaya başlanmış. Japon mahkemeleri mürürü zaman sebebiyle davaları düşürme yoluna gidiyor. Mitsubishi’nin Çin ile arayı bozmak işine de gelmiyor. Çünkü çok büyük kontratları var Çin ile. Mesela 2008 Beijing Olimpiyat projesiyle ilgili milyonlarca dolarlık inşaat işi almış durumda. (The Economist, 17 April 2006.)
ABD, Çin Halk Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı, Japonya, Kasuga Tapınağı, Kızıl Haç, Kore, Kuzey Kore, Mançurya, Moğolistan, Nara, Okinawa, San Francisco Barış Antlaşması, SSCB, Tayvan, Türkiye Cumhuriyeti
Leave A Reply