- Dünyayı, bizimkiler ve yabancılar olarak ikiye bölerler. Eskiden, yabancılara karşı olanlara Erdem Adamları deniyordu.
- Japonlara göre, varlık ölümlü, ad kalıcıdır.
- Japonlar için insanın öğrenebileceği herşey kültürdür.
- Ortalama bir Japon, konunun 2/3 sini, kültürlü bir Japon yarısını söyler. Gerisini karşıdakinin anlayış ve kavrayışına bırakır.
- Olumsuz bildirim yerine olumlu bildirim kullanılır.
- Konuşan dikkatle dinlenir, sözü kesilmez, dinleyen nidalarla dinlediğini belli eder. Japonlar az söyler, daha az açıklar ama can kulağı ile dinlerler. Batı’da etkili konuşmak, Japonya’da candan dinlemek, anlamak sanattır.
- Batı düşüncesi doğrusal mantık izler, Japon düşüncesi çelişik mantık izler. Çin, Hint, Budizm, Taoizmde olduğu gibi, “O, hem O’dur, hem değildir.”
- “Dünyada salt doğru, salt iyi ve salt güzel yoktur. Duruma göre iyi, doğru ve güzel vardır”, derler.
- En korkulan durum gülünç düşmektir.
- Görgü, beklenenden çoğunu yapmamaktır.
- Japonlara göre herkes eşit yetenekte. Çalışkan ve tembel ayrımı var. Önemli olan yetenek değil, çalışmaktır.
- Japonlar, yumuşak olana yumuşak, sert olana çelik kadar sert, dikkatsiz olana keskindir.
- Japon dilinde can, ruh, hayat anlamına gelen Çin kökenli bir “ki” kavramı vardır. Tanrı insanı yaratmış, ona bir ki vermiştir. Eski Mısır’daki ka gibi.
- İnsan doğasının iyi olduğuna inanırlar.
- Bambu, düzgün yarıldığı, güvenilir ve sağlam olduğu için erkeğe; kırılmadan eğilebildiği, esnek ve kötü güçlere dayanıklı olduğu için kadına benzetilir.
- Her iş önemlidir. Ne yapıldığı değil, nasıl yapıldığı önemlidir. Kişi ilk denemesinde en iyisini yapmalı, çünkü ikinci bir deneme şansı olmayabilir.
- Dakik ve kesin olma tutkuları vardır.
Leave A Reply