Hiroşima’ya bir uranyum bombası, Nagazaki’ye ise ondan daha güçlü bir plütonyum bombası atılmıştı. Bu iş için ABD, iki milyar dolarlık altını gözden çıkarmıştı.
Bomba atıldığında Hiroşima’nın nüfusu 245 bin kişiymiş. Yüz bin kişi bir anda ölmüş ya da sakat kalmış. Yüz bin kişi de yaralanmış. İstatistikçiler ölenlerin %25’inin doğrudan doğruya bombadan aldığı yanıklardan, %50’sinin çeşitli yaralardan, geri kalan %25’in ise radyasyon etkisinden öldüğü sonucuna varmışlar.
90 bin yapıdan 62 bini yerle bir olmuş, 6 bini de onarılamaz duruma gelmiş. Şehrin merkezinde büyük çapta bir onarım görmeden kullanılabilecek beş yapı kalmış. 1923’teki depremden beri Japonya’daki büyük yapıların çatıları santimetre kare başına bir kilo ağırlık hesaplanarak yapılıyordu.
Şehre üşüşen bilim adamları, patlamadan doğan basıncın zerre kare başına 5,3 – 8,0 ton olduğuna karar verdiler. Erime noktası 900 derece olan mikanın, 350 m uzaktaki granit taşlara sızdığı görüldü.
General MacArthur’un karargahı, Japonca bilim yayınlarında bombadan söz edilmesini kesin olarak yasaklamıştı.
Hiroşima, John Hersey, DE Yayınevi, 1984. Sayfa 37, 92, 93.
Leave A Reply