
Kyoto’daki Nijo Kalesi’nin içindeki Ninomaru Sarayı’nın ana binasının girişi de altın kaplamalarla süslenmiş. Güvenlik amacıyla döşemeler gıcırtı yapacak şekilde döşenmiş (nightingale floors). Saray çok odalı ve beş bölümden oluşuyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2006.
Bu dönemde, altın zeminli paravanlar ve sürme kapılar soyluların, samurayların ve zengin kentlilerin konutlarında çok kullanılmıştır. Altın yaldızın çok tutulmasının nedeni, yarı karanlık şato ve kalelerdeki ışığı yansıtarak çoğaltmasıdır. Buna ilaveten, bu dönemde çok sayıda altın madeni keşfedilmiş, altın fiyatları daha erişilebilir olmuştur.
Japonya’da yapılan altın varaklar, dünyanın en ince altın varakları olarak bilinir. Altının dövülerek zar kadar ince bir yaprağa dönüştürülmesi, yoğun bir emek ve büyük bir ustalık gerektirirdi. Önce altın külçesi haddeden geçirilerek incecik şeritler haline getirilir, bu şeritlerden kare biçiminde küçük levhalar kesilir, sonra bu küçük levhalar desteler halinde sarılır, tokmakla dövülürdü. Dövülme işlemi, şeritler rüzgarda uçacak kadar incelinceye dek sürerdi. Varaklar, bezenecek yüzeye ya lika ile yapıştırılır ya da ezilip toz haline getirildikten sonra zamkla karıştırılıp yaldız olarak kullanılırdı.
Kaynak: Japon Sanatında Altın, Çikako Kondo, P Kış 2001. Sayfa 197-208.

Yapılarda bazı bölümleri ayırmakta ya da rüzgardan korunmakta kullanılan paravanlar Çin kökenlidir ve Japonya’ya ilk kez 8. yüzyılda Kore’den gelmiştir. Paravanlar ipek ya da kağıtla kaplıdır. Genellikle ev içinde kullanılan paravanlardan açık havada, özel şölenler, dinsel törenler ve kır yemeklerinde de yararlanılmıştır. Katlanır paravanlar (byobu) ve sürme kapılar (fusuma) genellikle resimlerle süslenmiştir.
15. ve 16. yüzyıllarda, Japonya’dan Çin’deki Ming ve Kore’deki Yi Hanedanı’na altın paravanlar ve altın yelpazeler hediye gönderilmiştir. Aşikaga şogunlarının (1333-1573) baş ressamı ve Kano Okulu’nun kurucusu Kano Masanobu’nun (1434-1530) oğlu, Kano Motonobu (1476-1559), şogunların sipariş ettikleri birçok altın paravanı ve sürme kapıları resimlemiştir. Motonobu, çok beğenilen Çin kökenli, parlak altın zemin üzerine tek renkli suiboku-ga geleneğinin güçlü fırça vuruşlarıyla, Yamato-e’nin bezemeci tarzını birleştirmiştir. O dönemde Japon resminde perspektif olmadığı için, ön plan ile arka planı belirtmek için altın rengi bulutlar eklemiştir. Motonobu’nun torunu Kano Eitoku (1543-1590), paravanları, sürme kapıları resimlerken bu üslubu daha anıtsal ve görkemli hale getirmiştir. Ama altın paravanlardaki kutsal Boşluk imgesi varlığını korumuştur.
Ninomaru Sarayı’nın dördüncü bölümünde Şogun Tokugava İeyasu’nun torunu İemitsu’nun yaptırdığı Kano Okulu stili panel resimler var. Sarayın içinde fotoğraf çekimi yasaktı.
Fotoğraf: coffeespark.com
Leave A Reply