Japon yazısı, şimdiye kadar var olmuş en karmaşık yazıdır. Aynı anda üç yazıyla yazılan ve iki ayrı sistemden oluşan bir yazıdır. Söz konusu üç yazıdan biri Çince ikisi Japonca; sistemlerden biri yabancı logografik, diğeri yerel ve heceseldir.
Romanji ya da Latin alfabesi, Japonca olmayan sözcükler için 20. yüzyılda artan şekilde kullanılmaya başlamıştır. Özellikle 1980’ler, çoğu İngilizce olan sözcük akını, romanji kullanımda artışa yol açtı. Bu durum İnternet üzerindeki Japonca metinlerde göze çarpmaktadır (1). Bu anılan yazı ve sistemlerin tümünü aynı anda kullanan kigo ya da semboller de vardır.
Çin yazısının girişinden önce Japonya’da yazı olup olmadığı bilinmemektedir (2).
Budizm, 6. yüzyıl ortalarında Japonya’ya girince, Çin’e düzenli bir şekilde hac yolculukları başladı. 7. yüzyılda ise Japonya’da Konfüçyüs öğretisi etkili hale geldi. Çin yazısı da Eski Japoncayı aktarmak üzere kurumsallaştırılarak uyarlanması aynı yüzyılda oldu (3).
Kanbun, yalnızca Çince karakterleri kullanarak Japon sözdizimiyle yazma girişimiydi. Kanbun, sözlü değil, neredeyse tamamen yazılı bir dildi. Batı’daki Latince gibiydi; çoğu alim onu okuyabilirdi ama çok azı konuşurdu. Kanbun, Japonca değil, Çince ile Japonca arasında edebi bir araçtı. Japonlar önceleri, Çince karakterlerin hem anlamını hem de sesini (on’unu) ödünç aldılar. Daha sonraları kanji’nin Çince anlamını kullandılar ancak onu Japonca telaffuz ettiler, karakterleri Japonca okumaya başladılar (bu kun ya da yorum idi); kanbun’da kullanılan okumaydı. Çincede bulunmayan birkaç yüz kanji icat ettiler. Wabun ya da Japon yazısını oluşturan, anlamdan bağımsız olarak sırf fonetik değerleri temsil eden kanji’leri de vardı. Wabun ses yazısı, Heian Döneminin (MS 794-1192) başında kullanılan manyogana hece dizelgesinin ürünüydü (4).
Temelde Japon yazısı, Çin yazısının karmaşık bir yeniden analizidir, denebilir. Çin yazısının ödünç alınmasından asırlar sonra Japonlar, kendi kana hecesel yazı sistemini geliştirmişlerdir: Hiragana ve katakana. Bu iki yazı, aynı sistemde (hecesel) farklı yazılardı, görünümleri ve kullanımları farklıydı.
Manyogana ses karakterlerinin el yazısı biçimi 8. ve 9. yüzyıllarda hiragana yazısı haline geldi. Bu yazı, kadın seçkinler tarafından kullanıldığından kadın el yazısı olarak da bilinirdi. Japonya’nın Ortaçağ’daki en büyük edebi eseri Genji’nin Öyküsü, yazarı Murasaki Shikibu Hanım tarafından hiragana ile yazılmıştı.
Katakana yazısı ise 9. yüzyılda doğrudan manyogana’dan doğdu. 1100’lerin sonunda Çince kanji ve Japonca iki kana yazısı birlikte kullanımdaydı, bu durum zaman zaman yapılan değişiklikler ve düzenlemelerle günümüze kadar sürdü. (5).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Yazının Tarihi, Steven Roger Fischer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022. Sayfa 222.
(2) A.g.e., sayfa 212.
(3) A.g.e., sayfa 213.
(4) A.g.e., sayfa 215.
(5) A.g.e., sayfa 216.
Leave A Reply