
Şinto tapınaklarında girişte kaynak suyunun aktığı bir çeşme yer alır. Bu suyla eller yıkanıp ağız çalkalandıktan, arındıktan sonra, içeri girilir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Kasuga Tapınağı, Nara, 2006.
Çinliler ve Japonlar, Hintliler gibi, mistik yönü ağır basan uluslar değildir. Devlet din için para harcamaz. Japonlara göre en iyi meditasyon çalışmaktır. Yaptığı işi iyi yapmak en iyi ibadettir.
Japonya’da aynı ailede Şinto, Budist, Hıristiyan ve ateist bireylerin bulunması normaldir. Japonya’da Budizm’e özgü inanç ve pratiklerle bu inanca özgü olanlar iç içe geçmiştir (1).
Her Japon Şinto doğar, istediği inançta yaşar, cenaze töreni Budizm’e göre yapılır.
Şinto inançları ve ayinlerinin her türlü dışlayıcılığı reddeden bir dünya görüşünden kaynaklandığı öne sürülür. Bu dünya görüşü, evrenin tüm varlıklarında ruhsal bir öz olduğunu kabul eder. Şinto, doğa ile doğaüstünü, insanların dünyasıyla hayvanlar ve bitkiler alemini, madde ile yaşamı birleştirir (2).
Animizm ile bağlantılı Şinto’nun özünde her şeyin bir ruhu olduğu, her varlığın tanrı olabileceği inancı yatar. Şintoizm’de sekiz milyon tanrı vardır. Şintoizm din değil, hayat tarzıdır, denir. Mihraba heykel konmaz, taş vardır, magatama. Japonya’da 120 binden fazla tapınak vardır (3).
Şinto tapınaklarına her 20 yılda bir yapılan yeniden canlandırma işinde mevcut olanın kopyası değil, aynısı yapılır (4). Çünkü orada oturan tanrı aynı tanrıdır (5). Tanrı ihtiyarlamaz, dolayısıyla ebedi genç tanrının yeri ancak ebedi genç bir tapınaktır (6). Tapınak, aynı şekilde ve aynı yere yapılacak, yenilenmeleri ve doğdukları zamanki tazelikte kalmaları için. Bütün bunlar Tanrı onları bırakmasın, aralarında kalsın diye yapılıyormuş ve tazelikten fışkıran güç sayesinde de onları bırakmıyor, aralarında kalıyormuş.
Tapınak doğramacıları, dülgerleri var, onlar bundan başka hiçbir iş yapmıyorlar sadece bu işte çalışıyorlar başka hiçbir işte çalışamıyorlar, çalıştıkları yerde işleri ömür boyu devam ediyor, çünkü onlar ritüel dülgerleri, özel aletlerle, özel malzeme ile, özel yöntemlerle, özel bilgi ile tapınağın yeniden inşasında, dış dünya ile ilişkileri bütünüyle kesilmiş olarak çalışıyorlar. Gizliliğin başlıca nedeni, Şinto’nun ana amaçlarından biri olan sürecin saflığının başından sonuna kadar devam etmesinin en iyi bu şekilde gerçekleşeceği düşüncesi (7).
Yeni tapınağın bütün parçaları hazırlanınca, kurmaya, monte etmeye başlarlar, sonra bir ay boyunca boş olarak bırakılır. Ondan sonra da temizlenmesi süslenmesi gelir ki o da rahiplerin işidir. Eski tapınaktan tanrının buraya getirilmesi de rahiplerin işidir. İşte o zaman insanlar da gelir, herkes dua eder (8).
2006 yılında Nara’da ziyaret ettiğim, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kasuga Tapınağı’nın ilk yapılışı 710 yılında. Şinto geleneğine göre 19. yüzyıla kadar her 20 yılda bir yenisi yapılagelmiş. Bizim gördüğümüz 1863 yapımı olan tapınaktı.
Şinto tapınağının gösterişsizliğinde, süssüzlüğünde büyük bir zarafet vardır. İnşaatında kullanılan malzemeye büyük bir itina ve ihtimamla dokunurlar (9).
Şinto duası norito, Japonların en kutsal duasıdır; doğru olarak, kusursuz, güzel bir şekilde söylenen sözün gücü olduğu inancı vardır (10). İlk defa en azından bin beş yüz yıl önce söylenmiş ve o zamandan beri tek bir değişiklik olsun yapılmadan söylenegelen Şinto rahibinin sözlerini Japonlar arasında da birçokları anlamaz (11).

Ağacın gövdesinde halat varsa, ağaç kutsanmıştır, selam verilir.
Ağacın üzerindeki ipin adı şimenava’dır. Üzerindeki zikzak kesilmiş ve katlanmış beyaz kağıtlara ise şihedek denir. Onların altında bazen pirinçten yapılmış kumaştan koruyucu örtü de bulunur (12).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Kasuga Tapınağı, Nara, 2006.

Şinto tapınaklarının yanında bir de fal bölümü olur. 100 yen karşılığında bir sayı çekilir. O sayıya karşılık gelen çekmecedeki kağıt okunur. Kötü çıkan fallar düğümlenip onlara ayrılmış olan yere asılır. Böylece kötülük kişiden uzaklaşmış olur. Fotoğrafta düğümlenmiş fal kağıtları görülüyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Kasuga Tapınağı, Nara, 2006.
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Yastıkname, Sei Şonagon, Metis Yayınları, 2006. Sayfa 342.
(2) Ayın Öteki Yüzü, Claude Lévi-Strauss, Everest Yayınları, 2018. Sayfa 27.
(3) “Ruhların Kaçışı”nda Japon Kültür Ögeleri, Ali Volkan Erdemir, Kafkaokur, Nisan 2021.
(4) Seiobo Orada, Aşağıdaydı, Laszlo Krasznahorkai, Can Yayınları, 2019. Sayfa 360.
(5) A.g.e., sayfa 396.
(6) A.g.e., sayfa 391, 392.
(7) A.g.e., sayfa 362.
(8) A.g.e., sayfa 397.
(9) A.g.e., sayfa 401.
(10) A.g.e., sayfa 383.
(11) A.g.e., sayfa 381.
(12) A.g.e., sayfa 372.
Leave A Reply