
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Karadağ, 2022.
Birbiri yerine kullanılan, aynı anlam ve eylem alanını paylaşan sekülerizm ve laiklik kavramları, hangi düzlemlerde işlerliğe sokuldukları tespit edilmezse kolay kolay ayırt da edilemezler. Laik, ‘klerik’in karşıtıdır. Klerik, yani ruhban. Ruhban dışında kalan herkes laiktir. Laik din bilgini olmayan demektir. Ama laik bir insan dindar olabilir.
Laiklik, devletin (hukukun) dinden bağımsızlaşması anlamına gelir. Sekülerizm ise toplumun dinden bağımsız olmasıdır. Laik sözcüğünde vurgu insanda, sekülerde ise vurgu hayatadır; ‘dünyevi olan’ı işaret eder. Kutsalın hakimiyetinden çıkmış bir dünya hali sekülerlik, idealleştirilmesi sekülerizmdir.
Sekülerlikte de dinin ya da inancın yok edilmesi söz konusu değildir. Sadece gündelik hayat insanı güdüleyen, sınırlayan, denetleyen kutsallığın etkisinden çıkmaktır. Din, ibadet yok olmaz. İbadet dışı hayat, dinin bağlayıcılığından çıkar.
Sekülerlikte vurgu sokağa yani toplumsal-kültürel alana; laiklikte ise devlete, yani siyasal-hukuksal alanadır. Devletin kutsalın etkisinden sıyrılması laiklik, toplumun aynı etkiden sıyrılması ise sekülerliktir.
Din Hayattan Çıkar, Tayfun Atay, İletişim Yayınları, 2019. Sayfa 62-64.
Leave A Reply