- Mezarların üzerine genellikle ölünün ve daha sonra onunla gömülecek olan aile yakınlarının ismi ve soyu yazılırdı. Bunun, başkalarının da aynı mezara defnedilmesini önlemek için bir uyarı niteliği de vardı. Böyle bir şey yapıldığında ceza olarak şehir tapınağına, belli bir yüzdesi haber verene kalan, yüklü bir miktar ödenirdi.
- Likya’da bazen bir mezarın Mindis/Mıntı adlı bir varlığın korumasında olduğu belirtilirdi. Mezarlara saygısızlıktan ötürü kesilen cezalar genellikle şehir hazinesine, Roma döneminde ise İmparatorluk kasasına ödenirdi. Kent yöneticileri saygısızlıkta bulunanı yakalayıp cezayı kesmekle yükümlüydüler.
- Lahit kapaklarının kaldırma çıkıntıları kare veya dikdörtgenler prizması şeklinde, Roma devrine yaklaştıkça aslan, öküz ve Medusa başı, insan büstü şeklinde yapılmış tutacaklar vardır. Kapaklarda dört atlı araba (Quadriga), av sahneleri, ziyafet sahneleri; alınlıklarda insan figürleri, sfenksler, grifonlar, dansözler, Eroslar, kalkanlar gibi bezemeler kullanılmıştır.
- Roma devrinde yapılmış kabartmalı lahit azdır. Kabartma yapıldığında genellikle ayakta duran insan figürü ile çelenk motifi tercih edilir. Tabula ansata’lar bu devirde dikdörtgenden daire şekline döner.
- Roma ve Bizans dönemlerine ait mezar taşlarının dili genelde siviller için Yunanca, askerler için Latince yazılmış, kabaca oyulmuş yazıtlara sahiptir.
- Likya lahitleri, tarihsel belge olma nitelikleri ile arkeolojide çok önemli bir yer tutar.
av sahneleri, dansözler, Eroslar, Fethiye Arkeoloji Müzesi, grifonlar, kalkanlar, lahitler, Likya, Likya ışık ülkesi, Likya lahitleri, Likya'da Mezarlar, Medusa başı, mezar, Mindis, Mıntı, Quadriga, Roma, Roma devri, sfenksler, Tabula ansata, Tlos, ziyafet sahneleri
Leave A Reply