
Roma’da, Museo nazionale romano di palazzo Altemps’de sergilenmekte olan MS 2. yüzyıla ait bir Roma eseri olan Luni mermerinden bir lahit üzerine işlenmiş, Iason’un Altın Post’u ele geçirişi betimi.
Fotoğraf: © Marie-Lan Nguyen / Wikimedia Commons
Prologos, (Öndeyiş) tragedyaların çoğunda bulunur. Geçmiş olayları anlatan, izlenecek oyunun ana hatları hakkında ipuçları veren bu bölüm, genellikle bir tanrı tarafından sunulur.
Sophokles bir yenilik dener; Antigone ve Elektra’da bunları diyalog halinde verir (1).
Antik tiyatroda Koro, tiyatronun merkezindeki sahnede/orkestrada yer alır. Koronun sahnede sunduğu ilk şiirsel bölüme parados denir. Korintli kadınlardan oluşan Koro Medea’ya sempati ile yaklaşır ama Kral aleyhine açıkça taraf tutmaktan da çekinir (2).
Koronun sahnede (Orkestra’da) yerini aldıktan sonra söylediği lirik bölüme stasimon adı verilir. Bu bölüm de ikiye ayrılır: Genellikle, koronun yarısı bir yöne doğru hareket ederek bu lirik bölümün bir kısmını söyler (strophe), diğer kısmını da koronun diğer yarısı karşı yöne doğru hareket ederek söyler (antistrophe). Stasimon, bazen bütün korunun bir arada söylediği epodos bölümü ile biter (3).
Çıkış anlamına gelen eksodus tragedyanın diyaloglar içeren son bölümüdür (4).
MÖ 5. yüzyıldan itibaren her oyunda en az 3 episode olması bir kural haline gelmiştir (5).
Euripides’in Medea’sında 5 episode vardır ve eksodus ile biter.
Seneca’nın Medea’sı ise 5 episode/sahne ile sonlanır.
Makineden tanrı anlamına gelen deus ex machina, hikayenin gidişi karmaşık ve içinden çıkılamaz bir hale girdiğinde vinç yardımıyla yukarıdan bir tanrı karakterinin indirilmesi anlamına geliyordu. Tragedyaya bu şekilde dahil olan tanrı, beklenmedik çözümler üretebiliyordu. Medea’ya bu yöntemin uygulanması tanrıça oluşuyla açıklanabilir (6).
Antik tiyatroda evin içi gizemli olanı, kadınlara özgü olanı, sırlar içeren mekanı simgeler ve evin içinden duyulan sesler genelde kötü şeylerin habercisidir. Ölüm ve cinayetler sahnede gösterilmez ve evin içinden duyulan çığlıklarla verilir (7).
Eserden döneme dair de bazı şeyler öğreniyoruz.
Antik Yunanistan’da yeminler sağ kolun kaldırılmasıyla teyit ediliyordu (8). Yemin edildiğinde ya da birinden bir dilekte bulunulduğunda erkek bedeninin iki uzvuna atıfta bulunulurdu; sakal olgunluğu, sağ el de güvenilirliği simgelerdi (9).
“Sakalını seveyim!” (65)
Yunan hukukuna göre çocuklar babaya aitti. Boşanma durumunda çocukların babanın yanında kalması doğal sayılırdı.
Yeni bir dostluk kurulduğunda, dostlar küçük bir eşyayı ikiye bölerek paylaşırdı. Birbirine uyan bu parçalar, nesiller sonra bile dostluğun kanıtı olarak kullanılabilirdi (10).
Drahoma geleneğinin, gelinin ailesinin damada mal, mülk ya da para vermesinin, o dönemde de olduğunu öğreniyoruz (11).
Yararlanılan Kaynaklar
- Medea, Ari Çokona, Medea, Euripides, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022. Sayfa 55.
- A.g.e., sayfa 58.
- A.g.e., sayfa 60.
- A.g.e., sayfa 62.
- A.g.e., sayfa 59.
- A.g.e., sayfa 63.
- A.g.e., sayfa 58.
- A.g.e., sayfa 57.
- A.g.e., sayfa 58.
- A.g.e., sayfa 60.
- A.g.e., sayfa 59.
Leave A Reply