Batı Avrupa’da milliyetçi proje devlet ile ulusu örtüştürmeyi amaçlıyordu.
- Milliyetçilik olgusu iyi olarak değerlendirildiğinde vatanseverlik, kötü olarak değerlendirildiğinde şovenizm adını alır. Milliyetçilik, halkları bölen bir akım olarak ırkçılık, dinsel bağnazlık ve kabilecilik ile el ele yürüyebilir.
- Milliyetçiliğin rejimi güçlendirmeye yarayan bir araç olduğu, yetkililer tarafından kullanılabilecek bir vana işlevi gördüğü düşünülür. Oysa iki yanı keskin bir bıçak gibidir; bazen rejimi destekler bazen de siyasi statükoyu tehdit edebilir. Milliyetçiliğin tezahürü olarak başlayan rejim yanlısı bir eylem kolaylıkla liderliğin sorgulandığı bir mücadeleye dönüşebilir.
- Milliyetçilik, diğer ulusları veya insanlığın genelini hiçe sayıp sadece kendi ulusal çıkarlarını savunmak anlamına da gelebilir.
- Ulus kavramının ya da onunla ilişkili milliyetçilik ve milliyet gibi terimlerin hiçbir tanımı şimdiye dek genel bir kabul görmemiştir.
- Söylem olarak milliyetçilik, bir proje olarak milliyetçilik ve bir değerlendirme biçimi olarak milliyetçilikten bahsedilebilir.
- Milliyetçilik 19. yüzyıl başlarında, Avrupa’da üretilmiş bir doktrindir. Ancak milliyetçilik sadece bir doktrin olmayıp, daha ziyade bir düşünme, konuşma ve hareket biçimidir. Milliyetçilik hakkında kesin bir tarihlendirmeden kaçınsak da, modern döneme ait olduğu kesindir. Milliyetçilik yalnızca yakın tarihe ait olmakla kalmaz, aynı zamanda modern çağın belirleyici özelliklerinden biridir.
- 19. yüzyılda gelişen milliyetçilik akımı çokuluslu imparatorlukların dağılmasına ve çoğunluğu etnisite esaslı, görece homojen devletlerin doğuşuna yol vermişti. Bu anlamda milliyetçilik, modern dünyanın özellikleri olan ekonomik, politik ve sosyo-kültürel dönüşümlerin bir yansımasıydı.
- Çoğu milliyetçi lider, insanların tam anlamıyla özgür bireyler olabilmeleri için uluslarının özerk olması gerektiğini ortaya atmıştır. Normal olanın, insanın aynı anda tek bir kültürü yaşaması, örneğin tek bir dil konuşması, bir değerler kümesine inanması, bir iradeye bağlanması olduğu düşünülür. Oysa uygarlık, birden fazla dilin konuşulduğu, heterojen imparatorluklarda ve kozmopolit ticaret şehirlerinde gelişmiştir. Modernite, hem kimlikleri pekiştirmiş hem de büyük bir kültürel farklılıklar alanı yaratmıştır.
- Milliyetçilik;
*var olmaya devam eden etnik kimliklerin;
*sanayileşmeyle gelen siyasi ve kültürel değişimlerin;
*bütünleşik bir ekonomi ve ekonomik eşitsizliğe gösterilen ayrılıkçı tepkilerin;
*yeni seçkinlerin statü kaygılarının ve hınçlarının;
*kapitalist ekonomik ilişkiler içindeki devletleri meşrulaştırmanın;
*birliği sağlama çabalarını pekiştirmenin bir sonucu olarak açıklanmıştır. Bu unsurlar, milliyetçi hareketlerin oluşmasına ve milliyetçi söylemin dolaşımına katkıda bulunmuştur. - Milliyetçilik, halkların hanedanlara karşı ortaya attığı bir talepti.
Batı Avrupa, devlet, ekonomi, Kahramanmaraş, Millet, Milliyetçi, Milliyetçilik, sanayileşme, Sergen Tepe İlkokulu, şovenizm, ulus, Vatanseverlik
Leave A Reply