Avrupa genelinde 19. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa kültürünü tanımlayan kozmopolitliğe gittikçe artan muhalefet 1870’lerden itibaren ifade edildi. Bu tepki Avrupa kıtasında siyasal milliyetçiliğin gelişmesini körükleyerek, sonunda Birinci Dünya Savaşı’na yol açtı. Kozmopolitlik karşıtlığı Dreyfus Skandalı’nın Fransız Katolik çevrelerinde güçlenen bir antisemitizmin göstergesi haline geldiği Fransa’da özellikle güçlüydü (1).
Ülkelerin uluslararası akımlara açılışına çoğu kez sanat ve siyaset alanlarında tepkici bir milliyetçilik eşlik etti. Gelenek savunucuları ile evrensel yenilikçiliğe açık olanlar iki ayrı safta yer aldı.
Nietzsche, “yüzyılın hastalığı” olarak tanıladığı milliyetçiliğe düşmandı. Panzehri, iyi Avrupalı, yurtsuz Avrupa yurttaşı idi (2).
1871 yılında Fransız müziğini, özellikle oda müziğini, destekleyip Alman geleneğinin hakimiyetinden kurtarmak amacıyla Ulusal Müzik Derneği kurulmuştu. Saint-Saens, derneğin kurucularından biri ve başkanıydı. O dönemde, bir ölçüde Germencilik ve Slavcılık akımlarının yükselişine tepki olarak Latincilik fikirleri de Fransa’da etkili hale gelmişti. Saint-Saens, Bizet, Massenet ve Lalo İspanyol dansları ve halk şarkılarından alınıp Fransız tarzına uyarlanmış unsurlarla eserler bestelediler (3).
Batılıların, özellikle Avrupa kıtasının çeperindeki kültürlerden (Rusya, İspanya, İskandinavya, Çek ve Macar topraklarından) ulusal üslup beklentileri yüksekti. Ulusal üslup, milliyetçiler için hem ulus inşası açısından hem de diğer Avrupa ülkeleri arasında sanat ve müzikte özgün bir yer edinmek açısından önemliydi. Bu nedenle mitleri öne çıkardılar. Milliyetçi müzik tarzına duyarlılığı geliştirmek için kitaplar yazıldı (4).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Avrupalılar, Orlando Figes, YKY, 2020. Sayfa 456, 457.
(2) A.g.e., sayfa 458.
(3) A.g.e., sayfa 354, 355.
(4) A.g.e., sayfa 361, 362.
Leave A Reply