Palimpsest, çok katmanlı, hala eski kullanımından izler veriler taşıyan, eski ile yeninin iç içe geçmesi, bir nevi bellek, eski-yeni kontrastı yaratmak olarak anlatılabilir.
Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık’ı, Thomas Pynchon’un Gravity’s Rainbow’u, Robert Coover’in The Public Burning’i ile başladığı düşünülen büyülü gerçekçilik akımına Christine Brooke-Rose , palimpsest tarih adını veriyor. Britanyalı yazar, tarih bir kurmacadır, dile getiriliş biçimi çeşitlilik gösterir ve palimpsest tarih, alternatif bir tarihtir diyor ve beş palimpsest tarih türünü sıralıyor:
*Gerçekçi tarihsel roman (roman, köklerini tarihsel belgelerden almıştır ve tarihle her zaman çok yakın bir ilişkisi olmuştur),
*Tarihsel bir döneme yerleştirilmiş, tamamıyla imgelem ürünü, büyünün sayısız kez araya girdiği öykü (Marquez),
*Tarihsel bir döneme yerleştirilmiş, tamamıyla imgelem ürünü olup, büyünün yer almadığı, ancak zamanı altüst eden, çok sayıdaki felsefi, teolojik ve yazınsal anıştırma ve ima ile büyü etkisi yaratan öykü (Eco, Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, Ölümsüzlük),
*Bir dönem ya da olayın mizahi yeniden kuruluşu (Pynchon, Gravity’s Rainbow ),
*Bir ulusun ve inancın palimpsest tarihi; burada büyü araya girebilir de girmeyebilir de (Fuentes, Terra Nostra).
“Totaliter hükümetlerin, teokratik hükümetlerin, palimpsest tarihe karşı çıkmaları doğaldır. Sovyetler Birliği’nde bu defalarca olmuştur. Böyle hükümetlerin kendileri hep tarihi yeniden yazmakla meşguldürler ve onların palimpsesti kabul edilebilir olarak değerlendirilir.”
“Palimpsest dinsel okumalar da yapılabilir. Modern duyarlıkça görüldüğü, hissedildiği, yeniden okunduğu şekliyle palimpsest din. Katı tefsirciler ve müritlerin de palimpsest tarih gibi, palimpsest din ya da insanın ruhaniliğinin palimpsest tarihi olan yeni kurmacayı kavrayamamaları normaldir.”
“Palipsest tarihler, gerçekçiliği doğaüstüyle; tarihi, ruhsal ve felsefi yeniden yorumla karıştırır. Palimpsest tarihler, yarattıkları inançların gücüne bağlı olarak yaşayan çeşitli miraslara dayalı kutsal kitaplar ile bu kutsal kitapların yarattığı sonsuz tefsirler ve yorumlar arasında gidip gelir. Fuentes’in İspanya tarihi, okulda öğretilen “gerçek” tarih kadar veya Eco’nun Sarkacı teosofinin “gerçek” tarihi kadar ilginçtir. Onlar palimpsest tarihlerdir.”
Yorum ve Aşırı Yorum, Umberto Eco, Ayrıntı Yayınları, 2021. Palimpsest Tarih, Christine Brooke-Rose, sayfa 130-150.
Hayvan derisini üzerine yazı yazılabilir hale getirmek zor ve pahalı olduğu için, aynı pöstekiyi birden fazla kullanmak üzere ilk yazılanı silip, yeni sözü not etmenin eskisinden izler taşıması, ilk yazılanın tamamen silinememiş olması bize daha pek çok şey düşündürebilir.
Leave A Reply