- “Canlı bir at gördüğümüzde onun güzelliğinden çok, o atın resmindeki güzellikten etkileniriz. Çünkü onu yapan aklın güzelliğine hayranlık duyarız. Sanatçı, sanatsal taklit ile maddeye biçim verir ve ruhun duygularını maddede görünür kılar. Sanatçı, kendi duygularını çalıştığı maddeye işleyen kişidir..” Bizanslı akademisyen Manuel Chrysolaras (1350-1415).
- Rus yazarını toplumun geri kalanından farklı ve daha asil biri olarak görmek, ona ayrıcalıklı bir konum vermek geleneğinin kökleri 19. yüzyıldaki Romantizm’in sanatçıyı yücelten tavrına dayanır. Bu tavır, belki deRusya’nın dünyanın geri kalanından yalıtılmışlığına bağlı olarak, Batı Avrupa’ya nazaran, daha uzun sürmüştür.Puşkin’in Peygamber (1820) adlı şiirindeki şairin ayrıcalıklı konumu teması, Rus kültüründe 1980’lere kadar devam etmiştir.
- “Sanat, tuhaf mucizesiyle, bayağılığı, ruhun düşkünlüğünü törpüler. Ruhun yüceldiği bile olur.” Selim İleri, Hepsi Alev.
- “Yazma deliliği, gerçek deliliğin panzehiridir.”
“Sanatsever kişi, sanatçıların sıradan insanın lanetlenmesine yol açacak kusurlardan muaf tutulması gerektiğini bilir. Sanatçı, herkesin temsilcisidir, korkusuzca konuşan kişidir, ona teşekkür edilir ve o da bunun bedelini öder. Sömürgeciliğin bütün saçmalıklarını tek tek ortaya döken Forster; ortalığı koklayıp, bela ve ölüm arayan Graham Greene; hemen her şeyi gören ve gördüklerinden nefret eden Evelyn Waugh; farelere işkence eden ve ailesinin eşyalarını genelevlere bağışlayan Proust; karısının üzerine duvar örerek onu çocuklarından uzak tutan Dickens; yalancının teki olan Lilian Hellman; Simone de Beauvoir’ın genç fıstıklar ayarladığı Sartre; ikinci karısını bıçaklayan Mailer; aşıklarından ikisi intihar eden Ted Hughes….” Hanif Kureishi, Son Söz. - Goethe, ayaklarını sıcak suya sokup yazarmış.
- Wagner, tütsü ve parfümlerle donatılmış bir odada, ipek sabahlığını giyerek beste yaparmış.
- Haydn, beste yaparken tören peruğunu takarmış.
- Nabokov, kürsünün başında dikilir, kitabını küçük not kağıtlarına yazarmış.
at, Bizans, Dickens, Evelyn Waugh, Forster, Goethe, Graham Greene, Hanif Kureishi, Haydn, Hepsi Alev, Jean-Paul Sartre, Lilian Hellman, Mailer, Manuel Chrysolaras, Marcel Proust, Nabokov, peygamber, Peygamber şiiri, Proust, Puşkin, Romantizm, Rus, Rus yazarı, sanat, Sanat Nedir, Sanat ve Sanatçıya Dair, sanatçı, sanatçılara göre sanat, sanatçıların gözünden sanat, sanatsal taklit, Sartre, Selim İleri, Simone de Beauvoir, Son Söz, Ted Hughes, Wagner
Leave A Reply