- Librettolarda da kadınlara geleneksel olarak yöneltilen eleştiriler yer alır. Figaro’nun Düğünü’nde, Dördüncü Perdede Figaro’nun Susanna kendisini Kont’la aldatıyor zannettiğinde sadece Susanna’ya değil, genel olarak kadınlara acımasız, yalancı, sadakatsiz gibi tanımlar ve hakaretler yöneltir. Mozart’ın Cosi Fan Tutte (1790), Bütün Kadınlar Yapar Bunu adlı operası için de sıkça mizojen yorumu yapılır.
- Modern bir sanat biçimi olan polisiye de aynenantik trajediler gibi, Katharsis’e erişmeyi amaçlar. Erotizm de kötü itkileri yatıştırmaya uygundur.
- Nilüfer Kuyaş, 19. yüzyıl edebiyatında anlatı biçiminin kaynağı iyinin kötüye karşı mücadelesi iken, 20. yüzyılda anlatı formunun kökeninin kötülükle nasıl yaşanabileceğine döndüğünü yazar.
- Basım tarihi 1949 olan George Orwell’in 1984 adlı romanı polis devletinin şiddeti üzerinedir.
- Doktor Jivago adlı roman ve yazarı Boris Pasternak, Soğuk Savaş’ın malzemelerinden biri haline gelmişlerdi. 1956 yılında SSCB’nin Rus edebiyatının büyük şairi Pasternak’ın tek romanı Doktor Jivago’yu ülkesinde yayımlatmasına izin vermemesi, ABD için eşi görülmemiş bir propaganda fırsatı yaratmıştı. Peter Finn ve Petra Couvée’nin eserin yayımlanmasında CIA’in oynadığı rolü gösteren belgelerden yola çıkarak hazırladıkları Jivago Vakası, CIA’in sanatı, edebiyatı nasıl kendi amaçları için kullandığını göstermesinin yanı sıra, yazarın eserini yayımlatma çabasını, yasaklanmış kitapların öyküsünü de anlatır. Yasaklanan eserler, sürgüne gönderilen yazarlar SSCB’de sık yaşanan durumlar olmuştur.

Eserlerinde devrimci ideallerle sert politik gerçeklikler arasındaki çelişkileri göstermeye çalışmış; Sovyetler Birliği’nde rejim/devlet şiddetinin çeşitli uygulamalarına maruz kalan (8 yıl bir kampta hapis cezası, normal hapishanede hapis, siyasal tutuklular için kurulan özel bir kampta 3 yıl tutulma, istenmeyen kişi ilan edilme, sürgün, ülke dışına çıkma yasağı, yazarlar birliğinden kovulma, vatandaşlığının iptali, sınır dışı edilme) yazar Aleksandr Soljenitsin (1918-2008).
Fotoğraf: Nkfu
- Bazı pop müzik parçalarının sözleri kadın düşmanlığı içerir. Hayal kırıklığından doğan bir kültür olan Rap müziğinin sözlüğünde kadınlar, fahişe ve sürtük olarak geçer.
- Hayatı reddeden, seksten nefret eden, alkolü sadece kayıtsızlık için kullanan Beat sendromunun en tanımlayıcı işaretlerinden biri, özellikle Kerouac ve Burroughs’un kitaplarında, kadını hakir görmektir.
- Sineklerin Tanrısı adlı romanında yaşları 6-13 arasında değişen çocuklar tarafından gerçekleştirilen şiddet dolu olayları anlatan William Golding’e 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün verilmesi kamuoyunda rahatsızlık yaratmıştı.
- Sanat yapıtlarında yer alan şiddet, insanın yıkıcılığının kültürel yapısını ortaya koyar. Antik kültürde sanat yapma edimi, sıradan insanlara sunulan bir şiddet gösterimi idi. Bu gelenek, bir kültürel miras olarak hem Doğu hem de Batı resminin tüm süreçlerinde kendini göstermiştir.
1984, Aleksandr Soljenitsin, anat yapıtlarında yer alan şiddet, Beat sendromu, Boris Pasternak, Burroughs, Bütün Kadınlar Yapar Bunu, Cosi Fan Tutte, Doktor Jivago, Edebiyat, Erotizm, Figaro’nun Düğünü, George Orwell, Jivago Vakası, Kadın, katharsis, Kerouac, Librettolar, Mozart, Nilüfer Kuyaş, Nobel Edebiyat Ödülü, Peter Finn, Petra Couvée, Rap müziği, sanat, şiddet, Sineklerin Tanrısı, Soğuk Savaş, William Golding
Leave A Reply