
MÖ 5. bin yılın ortalarında ilk yerleşimin yapıldığı Akrotiri’de gezdiğimiz tarihöncesi yerleşke, bir Geç Bronz Çağı şehri (MÖ 1650-1050). Burayı hem yıkan hem de günümüze ulaşmasını sağlayan MÖ 17. yüzyıldaki Thera Yanardağı’nın patlaması. Akrotiri, bir Geç Minos şehri. Çoğunda un ve arpa stoklanmış küplerin bir kısmını orijinal yerinde (in situ) görmek mümkün (1)(2).
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu, Santorini, 2023.
Suyun, rüzgarın veya buzulun etkisiyle hareket etmemiş saf kile ilk veya artık kil adı verilir. Bu kil temizdir, beyaz pişer ve yoğrulamaz. Tortu kil ise orijinal yerinden erozyonla taşınan ve yolculuğu sırasında tortular toplayan ve onlarla birleşen bir kildir. Kilin başlıca bileşenleri silika, alümina ve sudur; diğer olası bileşenler demir oksit, kireç (kalsiyum oksit), magnezyum ve potasyumdur. Bu bileşenler pişmiş kilin rengini etkiler. Kil pişirildiği zaman kahverengimsi sarı, pembe veya kırmızı renkte olabilir. Kırmızı kil önce pembe, sonra da daha yüksek ateşte koyu kırmızı ve bu ateşte bırakıldığında da kahverengimsi kırmızı bir renk alır. Tortu kil çömlekçinin üç beklentisine de kolaylıkla cevap verir: yoğrulabilme, gözeneklilik (uygun şekilde kurutulabilme ve suyun süzülebilmesi) ve camlaşma (çatlamadan, fazla fire vermeden pişebilmesi) gibi (3).
Kil önce yıkanır, geniş havuzlarda dinlendirilir. Bu işlem kaba parçalar dibe çöküp rafine katman yukarıda kalıncaya kadar devam eder. Kilin içindeki havayı almak için kil çiğnenmeli ve dövülmeli, kilin içinde hava kalmayıncaya kadar bu işlem tekrarlanmalıdır (4).
Çömlek üç şekilde yapılır: çarkta, kalıpta ve elde.
Çömlekçi çarkında üretim Sümer’de MÖ 3250, Mısır’da 2750 yıllarına, yani II. Sülale devrine rastlar. Troya’da çark yapımı çömlek yaklaşık 2500 yıllarında Troya IIb’de karşımıza çıkar. Neolitik Çağ’da her aile kendi çömleğini yapardı. Çömlekçi çarkının ve daha gelişmiş fırının ortaya çıkmasıyla birlikte bu iş bir uzmanın, profesyonel çömlekçinin alanı haline gelmiştir. Çömlekçi işliğinde kadınların da çalışmasına rağmen, çömlekçinin kendisi erkekti, zira gerek çömlekçinin kullandığı aletler gerekse yaptığı işler kaba kuvvet gerektiriyordu (5).

Girit’teki en önemli Minos saraylarından biri olan Phaistos (Festos) Ören Yeri’nde gezilen saray, MÖ 1900 yılında yapılmış ama MÖ 1700 yılındaki depremde yıkılmış olan ilk sarayın yerine, ama daha küçük yapılmış olan, ikinci saray (6). Bu bize, ilk sarayın bir kısmını da izleyebilme fırsatı veriyor. Fotoğrafta görülen depolama küpleri, ilk saraya ait.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Girit, 2023.

Minos saraylarının büyük depolama alanları özellikle dört ana ürünün (yün, hububat, şarap ve zeytinyağı) toplandığı ve tekrar tekrar dağıtıldığı merkezler olarak faaliyet gösterirdi. Zeytinyağı aydınlatma, vücut temizliği, koku hammaddesi ve pişirme gibi pek çok alanda kullanıldığı için büyük miktarda depolanırdı. Örneğin Knossos Sarayı’ndaki bir depoda muhtemelen zeytinyağı için kullanılmış 91.000 litre kapasiteli 400’den fazla büyük çömlek saklama küpü (pithoi) bulundu. Girit, diğer uygarlıkları sarsan kuraklık ve taşkınlardan etkilenmeyen ılıman ikliminden faydalanıyor, hububat ve şarap ihraç edecek kadar tarımsal açıdan kendine yetiyordu. Malların envanteri de Lineer B yazısı ile kil tabletlere yazılıyordu (7). Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Phaistos, 2023.
Çömlekçi çarkları zeytin ağacından yapılmıştı. Bunlar sabit bir kaideden çıkan milin üzerinde dönen masif disklerden meydana geliyordu. Çömlekçi çarklarından Girit‘te bulunanlar MÖ 7. yüzyıla tarihlenmişlerdir. Bu örnekler fırınlanmış kildendir. Giritli gezgin çömlekçiler depo niyetine kullanılan adam boyu çömlekleri yapmak için çarklarını toprağa kazıp içine oturturlardı. Bu çeşit çarkların elle döndürülebilen kolları vardı. MÖ 2. yüzyıldan itibaren ayakla çalışan çarklar kullanılmaya başlamıştı (8).
Elde üretim Yunanistan’da Erken Bronz Çağı süresince uygulandı. Bu dönemden Girit‘te, Kıbrıs’ta ve başka yerlerde bulunmuş birçok örnek vardır. Çarkta üretim sanatı yaygınlaştıkça elde üretim terk edildi ve yalnızca depolama ve yemek pişirmek için kullanılan kaba mutfak kaplarında devam etti (9).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Akrotiri, Christos G. Doumas, Society for the Promotion of Studies on Prehistoric Thera, 2017. Sayfa 15.
(2) Santorini, Ed. D. Haitalis, Athens, 2000. Sayfa 26, 31.
(3) Eski Yunan Çömlekçiliği, Kaan İren, Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2003. Sayfa 2.
(4) A.g.e., sayfa 7, 8.
(5) A.g.e., sayfa 11.
(6) Yunan Adaları, Dorling Kindersley LTD, Dost Kitabevi, 2001. Sayfa 262.
(7) Dünya Sanat Tarihi, John Fleming ve Hugh Honour, Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2016. Sayfa 66, 67.
(8) Eski Yunan Çömlekçiliği, sayfa 12.
(9) A.g.e., sayfa 28.
Leave A Reply