
Şarhöyük’te (Dorylaion) ele geçmiş, Orta Tunç Çağı-Demir Çağı buluntusu cam bilezikler.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Eti Arkeoloji Müzesi, Eskişehir, 2022.
Cam bilezikler yapım kolaylığı ve ucuz olması sebebi ile hemen her dönemde yaygın olarak kullanılmıştır. Bilinen en erken cam bilezik örnekleri Mısır’da II. Amenophis’in (MÖ 1428-1397) mezarında ele geçmiştir. Avrupa’da Geç Demir Çağında var olmuş, MÖ 450-MÖ 1. yüzyıl arasına tarihlenen La Téne kültürüne ait bilezikler, bu dönemde kaliteli cam üretimi yapıldığını göstermektedir. Geç Roma döneminden itibaren, özellikle Doğu Akdeniz yerleşimlerinde cam bileziklerin çok yaygın olarak kullanıldığını biliyoruz. Cam bilezikler konusunda en kısıtlı bilgiyi ise İslami dönem üretimleri vermektedir. Bu dönemde mezar hediyesi olmaması en önde gelen etkenlerden biridir.
Cam bileziklerin üretimi kolay olduğundan cam kap üretiminin yapıldığı cam fırınlarından daha küçük fırınlarda da yapılabilmiştir. Son dönemlerde Elazığ-Harput’ta yapılan kazı çalışmalarında farklı bir fırın yapısına ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Oldukça nadir olarak karşımıza çıkan bu fırın tandır formunda fırın olarak adlandırılmıştır. Anadolu’da bu formda ortaya çıkarılan tek örnek olmasından dolayı önemlidir. Burada, cam bilezik parçaları bulunmuştur.
Yetişkinler ve çocuklar için yapılmış cam bilezikler olduğu gibi, ayak bilekleri ve kolun dirsek üstü kısmını süslemek için yapılmış bilezikler de vardır. Bu yüzden bileziklerin çapları değişkendir.
Cam bilezikler halka çevirme ve lif sarma olarak iki temel yapım tekniği ile üretilmektedirler. Ayrıca cam bileziklerin ekli veya eksiz olarak da iki farklı çeşidi vardır.
Ekli bilezikler, eriyik haldeki renkli veya renksiz cam ipliklerinin çekilerek uzatılması ve istenilen uzunluğa ulaştıktan sonra uçlarının birbiri üzerine getirilerek eklenmesi ile oluşturulmaktadır. Bu teknikte yapılan bileziklerde ek yerlerinin alet yardımıyla bastırılarak veya sıkıştırılarak birbirine yapışması sağlanmaktadır. Ek yerleri bazen bariz bir şekilde belli olurken bazı örneklerde düzleştirilmiştir. Sinop Müzesi’nde 15 adet ekli bilezik örneği vardır. Bu bilezikler, yarı dairesel kesitli ve tek renkli bilezik grubuna girerler. Bu cam bileziklerin yerel bir üretim mi yoksa ithal bir ürün mü olduğu bilinmemektedir. İnceburun açıklarında, amforalar içinde cam kandiller bulunmuş olması, ithal ürün olabileceklerini düşündürmektedir. Ekli bilezikler düz olabildiği gibi burma şeklinde de karşımıza çıkmaktadır.
Eksiz bilezikler için, eriyik halde bulunan cam hamuru bir çubuğun ucuna alınır ve metal bir çubuk yardımı ile ortasından delinir. Ardından kendi ekseni etrafında hızlıca çevrilen cam hamuru yuvarlak formlu bilezik şeklini alır. Sonrasında tekrar tekrar ısıtılarak istenilen biçim ve büyüklüğe getirilerek soğumaya bırakılır.
Leave A Reply