
Silinen Kalabalık, Latifa Echakhch, 2017.
Fas doğumlu sanatçı son dönemde dünyanın her yerinde demokrasi, protesto ve politik ilerleme gibi ideallerin kötücül güçlerin darbeleri altında nasıl bozulmaya uğradığını araştırıyor.
Sanatçı bu duvar enstalasyonu ile geçmiş ve gelecek arasında sıkışıp kalmışlığı yansıtıyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 15. İstanbul Bienali, İstanbul Modern.
- 1990’larda liberal olmayan demokrasi tabiri ün kazandı. Bu tabir, seçimlerin yapıldığı fakat hukukun üstünlüğünün gözlemlenemediği, kontrol ve denge mekanizmalarının ihlal edildiği rejimleri tanımlamakta kullanıldı. Halk desteğine sahip bu hükümetlerin düzenli olarak siyasal hakları, özgürlükleri ve mülkiyet haklarını ihlal ettiği saptandı.
- Yaşadığımız döneme medya demokrasisi veya izleyici demokrasisi adı da verilmektedir. Bu tanımlamalar ile yurttaşların siyasete güçlüleri izleyerek katıldığı ima edilmektedir.
- Merkez Çöktü tezi, Batı’da merkezi temsil eden politikacıların karşı karşıya oldukları sorunlara çare bulamamaları üzerine ünlü olan bir tezdir. Göçmen sorunu, Öteki’nin entegrasyonu, terör, ekonomik sıkıntılar bu sorunlardan bazılarıdır. Bu tez, bu durumda seçmenin ihtiyacına radikallerin cevap verdiğini savunur. İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı, İşçi Partili David Miliband bu durumu küreselleşme ile açıklar.
- Toplumlarda iç düşman korkusu, kriz endişesi, yabancı düşmanlığının yayılması, demokratik kurumları zayıf ülkelerde diktatörlük rejimlerinin kapısını açar.
- Osman Ulagay, kendilerini tehdit altında hisseden insanların sığınacak bir otorite arayışının tek adam rejimlerine ve popülizme geçit verdiğini yazıyor. İstikrar arayan, değişimi değil düzeni özleyenlerin küreselleşmenin ve finansallaşmanın savunucusu olarak görülen partilerin gözden düşmesine ve popülist bir söylemle küreselleşmeye karşı çıkan; göçmenleri, yabancıları kovmak isteyen liderlerin ve partilerin yıldızını parlattığını söylüyor.
- Potansiyel tehlikenin ve tehdidin sistematik biçimde tasvir edilmesi, korkuyla kotarılan bir algı yönetimi yaratıyor. Terörün ve ekonomik krizin beslediği korku, güvenlik için özgürlüğün gözden çıkarılmasına yol açabiliyor.
- Komünizmin çöküşünden sonra kapitalizmin, ciddi anlamda tehdit oluşturacak bir Dış’ı kalmadı. Ancak, sistemin aşırı ısınma ve aşırı kontrol yüzünden içe patlaması ihtimali vardır. İçe patlayan şiddet, sistemi kendi içine çökertecek yıkıcı gerilimler yaratabilir. Günümüz toplumunda aidiyet duygusu yokluğu, siyasi apati ve aldırmazlıktan bahsetmek mümkündür, deniyor.
15. istanbul Bienali, Aidiyet duygusu, algı yönetimi, David Miliband, Demokrasi, İstanbul Modern, izleyici demokrasisi, korku, Küreselleşme, Latifa Echakhch, liberal olmayan demokrasi, medya demokrasisi, Osman Ulagay, popülist bir söylem, şiddet, Silinen Kalabalık, siyasi apati
Leave A Reply