- Pakistan’da bir kadın tecavüze uğramışsa, mahkemeye başvurabilmek için dört erkeğin tanıklığına ihtiyacı var! Tecavüze uğrayan kadının yanında bu eylem anında erkek koruyucusu yoksa peşinen kötü karakterli olarak suçlanıyor! Ziya ül Hak döneminde (1978-1988) kadınların ve Müslüman olmayan kimselerin mahkemede tanık olarak dinlenmesi yasaklanmıştı.
- Pakistan diktatörü Ziya ül Hak, peçe takma zorunluluğu getirdi. Onun döneminde kadınlar, bozulmuşluğun kökeni olarak ilan edildi. Kadınların meslek sahibi olması, ahlaksal çöküntünün ve ailenin parçalanmasının nedeni sayıldı. Yeni rejim, kadınları çalışma hayatından dışladı. Ziya ül Hak’ın sıkı rejimi sona erdikten sonra da Pakistan’da mizojini günümüze kadar devam etti.
- 2002 yılında, Pakistan’ın Pencab Eyaleti’nde, erkek kardeşinin daha yüksek kasttan bir kadınla ilişki kurmasını cezalandırmak için bir kadın, yaşadığı köyün heyeti tarafından, yüzlerce tanık önünde, bir saat boyunca, birden çok erkeğin kendisine tecavüz etmesi cezasına mahkum oluyor. Tepkiler o kadar büyük oluyor ki, polis olaya karışan erkekleri tutuklamak zorunda kalıyor, kadına da tazminat ödeniyor.
- Yine 2002 yılında bir kadın, eniştesini kendisine tecavüz etmekle suçladığı için taşlanarak ölüm cezasına çarptırıldı. Tepkiler üzerine ceza kaldırıldı.
- Sharmeen Obaid-Chinoy (1978-), günümüzdeki en ünlü Pakistanlı kadın. 2012 ve 2016 yıllarında belgesel dalında almış olduğu iki Akademi Ödülü, altı Emmy Ödülü ile tanınan bir sinemacı. 2012 yılında Time Dergisi onu dünyanın en etkili yüz kişisinden biri seçmiş. Davos’ta yüzlerine kezzap atılan Pakistanlı kadınları anlatan belgeselinin izlenmesinden iki yıl sonra, 2017’de Dünya Ekonomik Forumu’nda eş başkanlık yapan ilk sanatçı oldu. Ülkesindeki namus cinayetlerine yoğunlaşıp, karılarına işkence uygulayan kocaları cezalandıran yasaların çıkmasını sağlamış.
- 2002 yılında Kuzey Kore’de, kadın tutukevinde doğum yapan kadınların çıplak beton zemin üzerinde, doktorun doğumu çizmesi ile kadının karnına basarak yaptırdığı, doğan çocuğun ise hemen öldürüldüğü Washington’da Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu önünde anlatılmıştı.
- 2002 yılında Nijerya’da evlilik dışı hamile kalan bir kadın, boynuna kadar toprağa gömülerek halk tarafından başı parçalanana kadar taşlanma cezası aldı.
- Klitoridektomi, İngiltere’de Viktoryen Dönemde (1837-1901) de uygulanan bir metottu. Kadınları melankoli, histeri ve nemfomani gibi kadın hastalıklarından koruduğu düşünülüyordu. Günümüzde de Mısır’dan Somali’ye kadar uzanan bölgede, Arap Yarımadası’nda ve Asya’nın bazı yörelerinde kadınların ve genç kızların %80-100’ü klitoris sünnetine maruz kalıyor.
- Kenyalı kadınların yaklaşık yarısı bugün de cinsel organ sakatlanmasının tehdidi altında.
- Nijerya’da her insanın bir erkek bir de kadın ruhuyla dünyaya geldiğine inanılıyor. Bir kadında kadınlık ruhunun tam olarak gelişmesi için, erkek ruhunun bulunduğu beden parçasının alınması gerekiyor. Kadınsal ruh, sünnet edilen deri parçasının altında olduğu için de erkeklerde sünnet zorunlu.
- Mısır’da1996 yılında kadın sünneti resmen yasaklandı.
- Arap dünyasındaki kadınların peçe takma zorunluluğu, Batı için geriliğin simgesi iken, peçe takma, Batı’nın siyasal, ekonomik ve kültürel baskısını yıkmanın da sembolü oldu.
- 11 Eylül 2001 olaylarının planlayıcısı Mohammed Atta, vasiyetinde hiçbir kadının cesedine değmemesini, hiçbir hamile kadının veya kirlenmiş kişilerin kendisine veda etmemesini ve taziye için evine ayak basmamasını istemişti!
- Yemen’de Arap Baharı ile başlayan kaosta 2011 yılında imzalanan Girişim’de istenen hususlardan biri “çocuklar ile kadınlar başta olmak üzere dezavantajlı kesimlerin korunması için gerekli tedbirlerin alınması” olmuştur.
2017 yılı itibarıyla dünya genelindeki çocuk gelin (18 yaşın altında) sayısının 700 milyon olduğu basında yer aldı.
Hindistan’da Yüksek Mahkeme 18 yaş altı kız çocuklarla evlilikte cinsel ilişkinin tecavüz kapsamına alınmasına karar verdi.
İngiliz tıp dergisi Lancet’te yayımlanan Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre dünya genelinde 2010-2014 arasında her yıl güvensiz koşullarda 25 milyon kürtaj operasyonu yapıldı. Bunların %97’si Afrika, Asya ve Latin Amerika’da gerçekleşti.
Dünyada okuma yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum bir milyara yakın yetişkinin üçte ikisinin kadın olduğu biliniyor.
Dünyada 131 milyon okul çağındaki kız çocuğu eğitim almıyor.
10 kız çocuğundan biri 20 yaşından önce cinsel şiddete uğruyor.
Dünyadaki arazilerin %1’i, 300 trilyon dolarlık mal varlığının 14 trilyon doları kadınlara ait.
Üniversiteyi yeni bitirmiş kadınlar erkeklerden %20 daha az para kazanıyor. Bu fark on yıl içerisinde %31’e kadar artıyor.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın, sürdürülebilir kalkınmaya giden önemli bir yol; müreffeh, barışçıl ve dirençli toplumlar oluşturmak için gerekli olduğu, yalnızca kadınların değil, insanlığın geleceğine de yatırım olduğu düşünülüyor.
Leave A Reply