
Lamassu, Michael Rakowitz, 2017.
Annesi Iraklı olan ABD’li sanatçı Michael Rakowitz (1973-) çalınan, yok edilen veya kaybolan kültürel nesnelerin tıpkılarını yapıyor. Bu kültür varlıklarının yeniden üretiminde malzeme olarak Ortadoğu kökenli yiyecek paketleme ve Arapça basın yayın ürünlerini kullanmayı tercih ediyor. Lamassu, Ninova antik kentindeki Nergal Kapısında duran ve IŞİD tarafından Şubat 2015’te yok edilen Asur tanrı heykeli. Bu eserin ana malzemesi ise Irak ve Ortadoğu için kültürel ve ticari bir sembol olan hurma şerbetine ait teneke kutu ambalajları.
MÖ 575 yılında Nabukadnezar tarafından antik Babil kentinin merkezine yaptırılan İştar Kapısı’nın tıpkısı Berlin’de 2010 yılında Haus der Kulturen die Welt’de sergilendi. Orijinal kapının bulunduğu caddenin adı Görünmez Düşman Var Olmamalı idi. Aynı caddenin adı Küstahlık Eden Üstün Gelmesin diye de tercüme edilebiliyor.
Görünmez Düşman Var Olmamalı, 2003 yılında ABD işgali sonrası Irak’ta yok olan eserlerin kopyalanması ile 2006 yılında sanatçının başlattığı ve günümüzde de devam eden projesinin adı. Lamassu, bu projenin bir uzantısı ve sanatçının Lamassu heykel projesi önemli bir İngiliz sanat ödülü olan Fourth Plinth’e aday dört finalistten biri oldu. Eseri Mart 2018’den itibaren Trafalgar Meydanı’nda sergilenecek.
Fotoğraf: artnet News
- 2003 yılında ABD işgali sonrası Bağdat’taki Irak Müzesi yağmalandığında 15 bine yakın kültürel nesne kaybolmuştu. Zaman içinde bunlardan sekiz binine ulaşıldı, yedi bin kültür varlığı halen kayıp.

Palmira Bel Tapınağı– MÖ 2. yüzyılda yapılmış Helenistik tapınak üzerine birinci yüzyılda inşa edilen bu tapınakta tapım üçüncü yüzyıla kadar devam etmişti. Kuzey cephe örgüsü orijinaldi, diğer cepheler burayı 12. yüzyılda kaleye dönüştüren Arapların yaptığı duvarlardı. Tapınağın giriş kapısının dikdörtgenin uzun tarafından açılmış olması ve kapının duvarın ortasında olmaması gibi unsurlar burayı benzersiz kılıyordu.
IŞİD, 2015 yılında Bel Tapınağı’ndan geriye pek bir şey bırakmadı.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2003.
- Bünyesinde Greko-Romen teknikler ile Pers etkilerini birleştiren; 1980 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan; Çölün Gelini denen Palmyra antik kentini ele geçiren terör örgütü IŞİD, 40 yıldır burada çalışan arkeolog Halid Esad’ı infaz etti, birçok tarihi esere ciddi zararlar verdi, eserlerin bir kısmını da imha etti. UNESCO, arkeolojik yerleşmelerdeki yağma ve yıkımı savaş suçu olarak nitelendirdi.
Palmira, Yahudilerin kurduğu en eski şehirlerden biri olarak kabul edilen ve MÖ 14. yüzyılda kurulduğu düşünülen; MÖ 2. yüzyıl – MS 3. yüzyıl tarihlerinde Palmira Krallığı’nı barındıran antik kent, 2015 ve 2016 yılında iki kez ele geçirildi ve kent toplam on ay terör örgütünün elinde kaldı. Örgüt, Tetrapylon’u bombalarla patlattı; tarihi eserleri balyozlarla parçaladı, Roma tiyatrosunun sahne bölümündeki anıt ve heykeller büyük hasar gördü. Palmira’da iki tane iki bin yıllık tapınak ve kule mezarlar yıkıldı. Palmira Müzesi’nde de bazı eserler terör örgütü tarafından tamamen parçalandı. - Musul Müzesi de ne yazık ki, savaş ile yok olan müzelerden biri oldu.
Leave A Reply