- Özellikle savaşlar esnasında sansürcülerin metinden çıkardığı bilgi ya da yorumlar nedeniyle metinlerde beyaz boşluklar oluşur.
- Muzır Yasasının altıncı maddesi, bilim ve sanat yapıtlarını yasanın kapsamı dışında tutardı. Bu yüzden yasaklanacak olan eserin bilim veya sanat yönü inkar edilirdi. 12 Eylül’ün ürünlerinden biri olan Muzır Kurulu’nda Başbakanlığa bağlı maaşlı on bir kişi duruşmalarda bilirkişi görevini yüklenmişti.
- Oğlak Dönencesi ilk kez 1938’de Paris’te yayınlanmış. ABD Adalet Bakanlığı’nca müstehcen olduğu gerekçesiyle yasaklanmış, ülke sınırları içine sokulması engellenmiş. Yasak 1961’e kadar sürmüş. 1961’de Grove Yayınları yasağa rağmen romanı ABD’de basmış ve kitabın yasağı kerhen de olsa kalkmış. 1964’de ABD Yüksek Mahkemesi Oğlak Dönencesi’nin edebi bir eser olduğuna karar vermiş. Başka hiçbir ülkede kitap yasaklanmamış.
- Türkiye’de yerli-yabancı pek çok eser yasaklanmıştı ama birinin hikayesi oldukça ilginçtir.
- Henry Miller’ın 1985 yılında ülkemizde basılan ve aynı yıl toplatılan Oğlak Dönencesi için Can Yayınları’na açılan dava iki buçuk yıl sürmüş, kitap 1988 yılında mahkum edilmişti. Türkiye bu romanı yasaklayan ikinci ülke olmuştu. Daha sonra 39 yayınevi bir araya gelerek bu yasak kitabı yeniden yayımladı. Kitap, yasaklanma nedeni olarak gösterilen cümlelerin yerleri beyaz bırakılarak basılmıştı. Ancak kitabın başına, Muzır Kurulu raporunun, savcının son iddianamesinin, sakıncalı görülen cümlelerin tamamı, sayfa numaraları verilerek basılmıştı. Bu Oğlak Dönencesi de yayımlandığı gün toplatıldı ve 39 yayıncı mahkemeye çıkartıldı. Karara bağlanmış davalarda verilen karar örneklerini, bilirkişi raporlarını ve iddianameleri yayımlamak yasalara göre suç olmadığından dava düştü ve 39 yayıncı kitapla birlikte aklandı.
- Müstehcen bir metinden alıntı yapmak, müstehcenlikle bir tutulur. O ifadeyi kullanmak ile o ifadeden bahsetmek arasında bir fark gözetilmez.
- 1986 yılında ABD’de yayımlanan Meese Raporu’na göre kadın iç çamaşırı kataloğu bile pornografik olarak kabul edilmişti. Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin geliştirdiği Miller Testi, 1990 yılında sanat eserlerinin müstehcen olup olmadığını belirlemek ve eserlerin ifade özgürlüğü kapsamına girip girmediğine karar vermek için kullanılmıştır.
- Her dönemde, her çağda ve hatta günümüzde sistemle çatışan düşünür, aydın ve sanatçılar yasaklamalar, mahkumiyetler, sürgünler ve bazen de ölümle yüzleşmek zorunda kalmışlardır.
- Baskı ve yasaklara karşı oluşturulan savunma sistemlerinden biri takma ad/lakap/rumuz/mahlas kullanmaktır. Takma adı, kendi adının önüne geçen, takma adı ile ödül bile alan yazarlar da olmuştur.
12 Eylül, Can Yayınları, eser, Grove Yayınları, Henry Miller, Kitap, Meese Raporu, Muzır Kurulu, Muzır Yasası, Oğlak Dönencesi, rumuz, sansürlü kitaplar, şiddet, takma ad, Üçüncü Basım, yasaklanmış kitaplar, Yasaklar ve Sansür Şiddeti
Leave A Reply