Apartheid politikası, daha 19. yüzyılın ortası gibi erken bir tarihte, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne Afrikanerler eliyle yerleştirilmesinden çok uzun zaman önce, Liberya‘nın egemenleri, siyah kölelerin soyundan gelenler tarafından icat edildi.
Bu politikayı, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki pamuk plantasyonlarından azat edilip ata topraklarına, Afrika’ya dönen köleler yaratmıştı.
Amerika’dan gelenler, kendilerini ten rengi veya fiziksel görünüm olarak yerlilerden ayırt edemeyince, farklılık ve üstünlüklerinin altını giyimleri ile çizmeyi denediler. Erkekler ceketler, melon şapkalar ve beyaz eldivenler giyerken hanımlar kabarık çember etekler, ağır peruklar ve yapay çiçeklerle bezeli şapkalar giydiler. Bu yüksek kesimin yaşadığı evler, Amerika’nın güneyindeki plantasyon sahiplerinin inşa ettiği malikaneler ve sarayların birebir kopyasıydı.
Başta gruplar arası evlilik olmak üzere yerli halkla yakın temasları yasaklayan bir emir çıkarıldı. 16 kabileden her birine yaşamaları için – Pretoria‘daki beyaz ırkçıların onlarca yıl sonra Afrikalılar için yarattığı “anayurtlar”dan pek farklı olmayan – belirli bir arazi tahsis edildi. Buna karşı çıkan herkes şiddetle cezalandırıldı. Amerikalı-Liberyalılar, köleleri çiftliklerinde ve diğer işlerinde kullanmaya daha 19. yüzyılın ikinci yarısında başladılar. Ayrıca bu köleleri başka ülkelere de sattılar. 1920’lerin sonunda dünya basını bu ticaretin varlığını ifşa ederek, Liberya hükümetini zor durumda bıraktı. Milletler Cemiyeti müdahale etti. Devlet Başkanı Charles King istifaya zorlandı. Fakat bu uygulama el altından sürüp gitti. Amerika’dan gelen eski köleler, yerlilerin yurttaşlık haklarına, yönetime katılmalarına karşı çıktılar. Tek partili bir yönetim sistemi için 1869’da Gerçek Özgürlükler Partisi’ni kurdular. Parti 111 yıl boyunca 1980’e kadar ülkeyi tek başına yönetti. Devlet memuriyetinin en alt basamaklarına kadar kimin tayin edileceğine varıncaya kadar her kararı bu kurum verdi. Ancak Parti üyesiyseniz bir şeyler başarabilirdiniz. Muhalifler ise ya hapiste ya yurtdışındaydı.
Abanoz, Ryszard Kapuscinski, Habitus Yayıncılık, 2016. Sayfa 223-227.
Leave A Reply