
Cape Town’dan gittiğim Nelson Mandela gibi siyasi suçluların apartheid yönetimi tarafından hapsedildiği Robben Adası’nda turistik turları oranın eski mahkumları yaptırıyordu.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 1999.
1953’te meclisler Bantuların Eğitimine İlişkin Yasa’yı (Bantu Education Act) onayladı. Bakan Verwoerd, “Afrikalılara verilen eğitim, onların kafalarında olanaksız umutlar yaratır da sonuçta içlerinde yoksunluk duygusu oluşturursa ırklar arası ilişkiler düzelemez. Bantuluya, belirli türden meslekler dışında Avrupalılar arasında yer yoktur,” diyordu. Apartheid rejiminin mimarı olarak anılan Amsterdam doğumlu Hendrik Verwoerd (1901-1966), 1950-1958 yılları arasında İçişleri Bakanı, 1958-1966 yılları arasında başbakan olmuş, Cape Town‘da uğradığı suikast sonucunda ölmüştür.
Eğitimde uygulanan ırk ayrımı politikası, Birlik hükümetine beyaz olmayanların ekonomik ve kültürel durumu üzerinde tam bir yetki sağlıyordu. Bu yasalarla varılması istenen amaç, ayrıma saygıyı içeren son derece mütevazi hedefli bir eğitim yoluyla beyaz olmayanları yalnızca Avrupalılara yararlı olabilecekleri mesleki alanlarda yetiştirmekti.
Yasa üç tür okul öngörüyordu:
Bantu topluluklarının okulları: Afrikalıların girişimi üzerine kurulan öğrenim kuruluşlarıydı. Yerli İşleri Bakanı devletçe bu okullara verilen para desteğini azaltmaya, askıya almaya, ya da kaldırmaya yetkiliydi.
Bantu Halk Okulları: Yerli İşleri Bakanı tarafından kurulan ve yönetilen okullardı.
Misyoner Okulları: Bu okullara devletin yaptığı parasal yardım, bakanın takdirine bırakılıyordu.
Tescil edilmemiş bir okul açmak, çalıştırmak yasaklanıp ceza yaptırımına bağlanmıştı.
Bakan öğretmenleri atama, çalışmalarını onaylama, öğrencilere yasak getirme ya da okuldan kovma yetkisine sahipti. Bantu Eğitim Yasası’nın uygulanması çerçevesinde yapılan işlemler dolayısıyla hiçbir dava açılamıyordu.
Önceleri iki “açık” üniversite olan Kap (Cape) Üniversitesi ve Johannesburg’daki Witwatersrand Üniversitesi eşit koşullarla beyazlarla beyaz olmayanları kabul ediyordu. Öğrenciler aynı derslere devam ediyor, aynı öğrenci derneklerine üye olabiliyorlardı. Oysa Afrikaan dili (Güney Afrika’da konuşulan Hollandaca + İngilizce + Afrika yerli dili karışımı dil. Telaffuzu Hollandaca’dır. Cape, Kap okunur) ile öğretim yapan çeşitli üniversiteler yalnız beyaz öğrencileri kabul ediyordu. 1959’da çıkarılan yasa, beyaz olmayanları bu üniversitelerden ve Natal Üniversitesi’nin Durban yerleşkesinden eliyordu. Öte yandan Afrikalılar için her biri ayrı bir etnik gruba özgü üç kolej, öbür renklerden olanlar ve yerliler için başka kolejler kurulmasını öngörüyordu. Bantu eğitiminden sorumlu bakana çok geniş yetkiler veriliyordu. Öğretim personeli doğrudan bakanın emrindeydi. Bakan, öğrenciler konusunda kısıtlama getirebiliyor, onların okula alınmasını önleyebiliyor ya da belirli dersler için kısıtlama getirebiliyordu.
1959’da beyaz olmayanların sadece resmi izinle üniversiteye girmeleri koşulu getirildi.
Yararlanılan Kaynaklar
Irk Ayrımı, Nelson Mandela, Yalçın Yayınları, 1990. Sayfa 11-29.
Sahraaltı, Volkan İpek, İletişim Yayınları, 2024. Sayfa 201.
Ulusların Düşüşü, Daron Acemoğlu, James A. Robinson, Doğan Kitap, 2014. Sayfa 264.
Leave A Reply